PERUK PEŞİNDEBaşörtü avında, atar tekme yumruk, Başörtüsü bitti sırada var peruk. İlim teknik nerde, uğraşır şekille, Sanki almış gibi şeytandan bir buyruk. Bunlar cahil değil ki nitelikli kof, Bunlar makalesi bile olmayan prof. Hünerleri taklit, bazen de intihal; Bunlar tam deftersiz kitapsız filozof.. 25.10.2007 |
Bunun yanı sıra son derece samimi düşüncelerle yorum eklediğine inandığım Metin Kaya beye de ayrıca teşekkür ederim.
Ülkenin gündemini “ başka hiç önemli konu kalmamış gibi ” sürekli işgal eden bu türban konusunu daha evvel açtığım bir forum dolayısı ile araştırmıştım.
Türban… asla ve asla menşei bize ait olmayan bir kullanım materyali… Yıllardır kan’ın maalesef hiç durmadığı FİLİSTİN’DE 1970’li yıllarda Müslüman kadınları tanıyıp, ayırt edebilmek için o zamanki Filistin dini liderleri tarafından bulunup kullandırılan bir materyal… bizde kullanılan ise : Osmanlı döneminden beri nenelerimizin, annelerimizin her zaman kullandığı, bildiğimiz çene altına bağlanan başörtü.
Metin Kaya beye katılırım. Profesör sıfatı ve cübbesi altında görevini ve konumunu kötüye kullananlar elbette vardır. Toplumumuzun maalesef satılmış bir kesimi gibi ab fonlarından faydalanalar, bazı medya mensupları gibi bu fonları kendi amaçları için utanmadan sıkılmadan hayasızca kullananlar vardır… bunların zaten bir kısmını herkes biliyor.
Ama gerçekten ülkesi için her şeyini verebilecek profesörler, akademisyenler ve bürokratlar da mevcuttur. Çok şükür…
Batılılaşma yalakaları demiş sayın Kaya… Evet… çok doğru tespittir…
Hafızamız ülke olarak çok zayıf olduğu için söylenen sözler çabuk unutulmakta…
Daha düne kadar batılılaşmaya ve onların uygulamalarına ateş püskürenler, ağza alınmayacak sözler edenler unutulmasın ki; şu anda onların en büyük savunucuları ve bir kısmı da bizzat orada iş hayatını ve yaşamını sürdürmekte…
Ülke 430 küsur milyar dolar dış ve iç borca girmiş… 2007 yılının ocak ayından bu yana
( on sekiz ayda ) Türkiye genelinde resmi verilere göre 100 000 in üzerinde işyeri ve şirket vergi dairesine kapatma dilekçesi vermiş, bu rakamın neredeyse yarısı da şu an tasfiye halinde… Şirket kurulum ve kapatma tüzüğüne göre borcu olmayan şirketin dahi tasfiyesi en az bir yıl sürmekte… yani, bu dönemde tasfiye dilekçesi vermiş olanlar en erken önümüzdeki yıl resmileşecek kapandığı… Rakam 200 000 i geçecek !
Her şirket en az 2 ortakla kurulur… en az iki kişi çalıştırsa bir şirketten 4 kişi ekmek kazanıyor demektir en basit mantıkla… bu dört kişiyi de en az 3 kişilik aile olarak ele alırsa
200 000 şirket X 4 ekmek kazanan = 800 000 kişi
800 000 kişi X 3 kişilik aile = 2 400 000 kişi… en basit mantık !
Ondan sonra artsın sokaklarda suç unsuru !
Amiyane tabirle “ aç köpek fırın damı yıkar ” diye bir atasözümüz vardır
Ziraat yani tarım bitmiş… hayvancılık bitmiş… yer altı ve üstü zenginliklerimiz bir bir satılıyor… kitlerin neredeyse tamamı ( kâr edenler de dahil ! ) özelleştirme adı altında batılılara teslim edilmiş !
Doğan her çocuk borcu ile doğuyor… % 5 - 6 - 7 emekliye, çalışana zam verilip
% 40 – 50 arası zamlarla verilen farklar geri alınıyor…
Bunları yazan suçlu, söyleyen düşman !
Vatan haini olarak ilan edilecek neredeyse… sadece açıkça söylenmiyor…
Daha yazılabilecek yüzlerce konu var ama ülkem sadece Türban derdinde…
Keşke ülke olarak tek derdimiz gerçekten de türban olsaydı…
Nasıl olsa orta bir yol bulunarak çözüme kavuşurdu
Ülkem tamamen batılıların ve gelişmiş dediğimiz ülkelerin boyunduruğu altında… elimizde yer altı, üstü hiçbir zenginliğimiz kalmamışken ve kalanlar da satış listesindeyken uğraştığımız şeylere bakın…
Sayın Ekrem Sama… kaleminiz müsait… biraz da, yazdığım bu konular için hiciv babında şiir yazsanız ?
Sanırım buraya yazdığım ülke dertlerini siz de görüyor sunuzdur
Saygılarla