SIĞACIK
SIĞACIK
Bu kentler gözlerimize sığdı da, Dağ, ova, ırmak, göl, deniz, gök, her şey; Körfez gönlümüzde fırtınadan uzak yaşar da. Toprak, su, hava, güneş, manevi ve maddi, Fikrimizden, sevgiden, emekden nasip aldı da Kuşlar, insanlar, bitkiler kalplerimize sığdı da Biz sığamadık sınıfa, hastaneye, dağa, ovaya Toprak, su, hava, güneş doydu da Hayvanlar, bitkiler, balıklar doydu da Doyamadık, doyuramadık kaldık aç yurtta. İnsanlar, inanç düşman yaptı birbirimize Ebeveyn evlada, evlat ataya olmuyor fayda Kardeşe, yurttaşa izin vermez ihyaya sistematize Çığlıklar arttıkça günlerin çarmıhında; Çoğalır vebali âlimlerin boynunda, Bir hayalet gibi gölgeleri, mirası yalnızlık Yaramıyor bir türlü fikirlerin yetersiz aydınlık Asırlar geçse, çağlar değişse değişmez sistematik Ömürleri yetim bebek gibi koydurur kaldırımlara Zaman akar tik tak tik Vaad edilmiş toprakta mı deva taktik? Hani makinalaşacaktık. Trrrrum, trrrrum trak tiki tak! Uçak, araba fabrikaları kapattık, sattık. Yine mekansız, zamansız, yetim, yürük kaldık. Bedenen, lisanen, kalben ayırdılar uzaklaştık Biz bu kenti, yurdu kalbimize sığdırdık Sığamadık sınıfa, hastane, yurda değilken artık Cenneti çaldılar, hırsızları yakaladık. Duruyor canana hazır kalbimdeki sığınak Sığdırdık kalbe sevgiliyi sığ acık sığacık Özlemim cana cananım sıcak sıcacık Abdullah Bedeloğlu |
Emeğine yüreğine sağlık usta
__________________________________Selamlar