1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
661
Okunma
SIĞACIK
Bu kentler gözlerimize sığdı da,
Dağ, ova, ırmak, göl, deniz, gök, her şey;
Körfez gönlümüzde fırtınadan uzak yaşar da.
Toprak, su, hava, güneş, manevi ve maddi,
Fikrimizden, sevgiden, emekden nasip aldı da
Kuşlar, insanlar, bitkiler kalplerimize sığdı da
Biz sığamadık sınıfa, hastaneye, dağa, ovaya
Toprak, su, hava, güneş doydu da
Hayvanlar, bitkiler, balıklar doydu da
Doyamadık, doyuramadık kaldık aç yurtta.
İnsanlar, inanç düşman yaptı birbirimize
Ebeveyn evlada, evlat ataya olmuyor fayda
Kardeşe, yurttaşa izin vermez ihyaya sistematize
Çığlıklar arttıkça günlerin çarmıhında;
Çoğalır vebali âlimlerin boynunda,
Bir hayalet gibi gölgeleri, mirası yalnızlık
Yaramıyor bir türlü fikirlerin yetersiz aydınlık
Asırlar geçse, çağlar değişse değişmez sistematik
Ömürleri yetim bebek gibi koydurur kaldırımlara
Zaman akar tik tak tik
Vaad edilmiş toprakta mı deva taktik?
Hani makinalaşacaktık.
Trrrrum, trrrrum trak tiki tak!
Uçak, araba fabrikaları kapattık, sattık.
Yine mekansız, zamansız, yetim, yürük kaldık.
Bedenen, lisanen, kalben ayırdılar uzaklaştık
Biz bu kenti, yurdu kalbimize sığdırdık
Sığamadık sınıfa, hastane, yurda değilken artık
Cenneti çaldılar, hırsızları yakaladık.
Duruyor canana hazır kalbimdeki sığınak
Sığdırdık kalbe sevgiliyi sığ acık sığacık
Özlemim cana cananım sıcak sıcacık
Abdullah Bedeloğlu
5.0
100% (3)