Gözlerin Deniz'de Neden Yeşilken Mai Oluyor
Mai ve Siyah kitabında,
Öğrendim mai bide "V" harfi eklenmesi gerektiğini de Ve benzeri türevleriyle, Üretilen söylemler, Vasıfsız iddialara dönüşmemeli. Yaşamsal uzuvlara bakabilirken, Hülyalara dalmalı, Ama her gördüğün suya dalmamalı. Diye düşünür, Ülkede düşüncenin bile yasak olduğunu, Hayret! İnanamıyorum! Bu gerçek olamaz! İmkansız! Naraları atarken, Birden bir kalabalık üşüşüverir etrafına. Ne oldu bile demeden. Her kafadan ayrı bir ses çıkar. Bağırmaya, çağırma, hakaret etmeye. Adam şaşkın ne söylediğini bile, Dinlemeyen kalabalığın hakaretlerini bitmesini bekler. Uzun sürer yargısız infaz. Anlamı ve gereği yoktur. Bir küçük çocuk ne oldu amca? Sorusunu tam "kırk beş dakika", Niye sormadığını kimse açıklayamaz. Adam sükunetle ben boyalar için, Renk üretiyorum. Aradığım " cam göbeği yeşili" rengi, Buldum demek istedim. Sadece buna sevinirken, Bu kadar ne anlamadı bilemedim. Amca bu ülkede düşünmek suç, Yoksa sen bunu bilmiyor musun? -Hayır. Der sadece adam. Yaşını başını almış insanların, Soracağı normal bir soruyu, Hayatında günah işlemiş, Çocuk soruyor bu insanlar kim der? O sırada edepsizlik sınırını aşar, Düşüncesizce hani fırçan, Ulan burada duvar da yok. Sen şimdi denizi de boyacaksın, Diye alay etmeye başlar. Elimde tuttuğum nesnenin, Yansıması aradığım bana bulmamı sağladı. Sen şimdi denizi de yeşile boyadın der. Nasıl mavi oldu. Gülümsemeyle hayatımın sorusunu buldum. Heybeli alır giderim de, Senin yüzün neye dönüşüyor der. Adam bakar. Düşünme bu ülkede düşünmek yasak der. Tam konuşacakken en havalı olana, Bu dalga neden yan gidiyor der. Hemen, -Düşünmek yasak der. Adam afallar. Dilini çıkar der diğer hakaret edene. Bakmak yasak der. Neden der adam? Bakmak görmek içindeki tek fark düşünmektir. Bu ülkede düşünmek yasak. O sırada senin ülkende deniz yok mu? Adam bir temiz deniz bu dediler geldim. Orada ninenin birisi sen bizim, Sana kızdığımızı düşündün. Bu deniz o kızın kalbini aşkı için, Çıkarıp attığında beri temizlemiyor. O günden buraya girmek yasak. Düşünmek yasak, Neden bizler Japonlar olarak, Ertuğrul Fırkateyn’ini çağırdık. O dalga aldı götürdü. Bize gelen her insan saygı gösteririz. Bir tek sana yapmamıştık. Osmanlı İmparatorluğu bu topraklara, Gelmeden biz böyledik. Şu kızda senin kalbini çıkaracak. Bu seferde Ozon Tabakası’nı Temizleyelim mi yoksa? Hadi buldum rengi bu kalbe ekle der. ... O sırada yağmur sağanağa dönüşür. Balıklar zıplamaya başlar. Çocuk başlar lay lay lay... Diye ezgi söylemeye. Ezgiler Dünya’ya yayılır. Mustafa Uysal Kütahya Doruk Gazetesi Araştırmacı-Yazar 24-07-2019 18:46 |