selamsız gitme annesen, eylül akşamlarımın vazgeçilmez türküsüsün anadolu gibi saf,temiz ve onurlusun bu gün darmadağın yaşantın,gözyaşların ve yarım asra adanmış, ihanet yüklü bir çilede olsa gözyaşım gibi kutsal yemenim kadar inançlısın anne ben seni ahmakların yazdığı , anlamsız şiirlerde hiç aramadım kanayan gençliğimin şarkılarını, suya düşüpte yandığımız günlere inat sensizliğe sürülen bir mermiydi yokluğun diye söyledim çünkü bir eylül yağmuruydun gözlerimde hep ve kahrolayım ki sen şehrin gülen tarafında hiç olmadın ekranlarda kan,gözlerde yaş yüreklerde isyan vardı belki ve sevdalar bit pazarında ucuzluğun sermayesiydi oysa senden bana miras bir sağlam yüreğim vardı benim oda ,aslında bana yeterdi bu yüzden maziyi andıkça ağladığımı yine de gizleyemem kendimden tuhaftır anne, bazen de saklamak utandırır beni gözyaşların sel olup aksa da şimdi içine bilirim, garip kuşlar uçar masum yüreğinde beyazlar içinde ayaklanırsa bir gün ruhun senin değerin -o- zaman bilinir işte ve nankörlüğün ah çekişi duyulmadan kalabalık bir yalnızlığın içinde dağılmadan biz bize hakkını helal et , bir yıldız daha selamsızca gitmesin kanayıp duran şu gönlümüzden........... |