Receb Ustasararmış yüzü kalmış üç dört dişi bir de küçülen mavi gözleri ölümü düşünür ölümü çok düşünür bir insan seksenle seksekleşen aslan parçası evlat şizofren iki başına iki baş insan geri kalanı şehir akbabaları derininden geçen ses göçüp gitmeden tepesinde bekleşen amansızı yürek yakanı iki kişilik yaşamın ağır işçi Receb ustanın lokmaya muhtaç şu insanın karısı ve kızı dikmişler kan çanak gözleri ekmeğine aşına bakmamışlar şunca yıldır yaşına başına muhacirlik zor ora mı yaban bura mı yaban vatandan vatana ilhak yaş dokuz iki vatanda da vatansız olanlardan erken ergen baba kayıplarda erkenden nasıl baksın ana nasıl silsin izleri zor diyordu zor çamaşırcı çocuğu olmak el hanelerinde tellere don ve fanila asmak bir deştik pir deştik de iyi mi ettik dumanlandı mavişleri sarktı yüzü bıraktı harcı malayı elleri titrek sigarasını yaktı şehirde derme çatma kondu iki kat birinde ana delisi "avrat" ve şuncağızları göremeyen kör iki evlat iki başına yalnızlık dedi şu oğul istetmiyor ölümü her yürekte bir fark her yürekte nedenler çeşit dert çeşit kederler düşündük gördük çoklar çokçalar Recep Usta gibi gelip Recep Usta gibi gidenler. 24 kasım 2007 Çakmaklı |
ne kadar çok
Recep Usta gelip
Recep Usta gibi gidenler.
güzel bir şiir okudum sayfanızdan....
tebriklerimle...