Elveda çiçeklerim elveda,
Bahçemde menekşeler elveda,
Gölgesinde oturduğum ceviz ağacım
Güllerim, bademlerim
Kitaplarım, şiirlerim elveda.
Güneşte kuruttuğum ayva yaprağım,
Kokusu burnumda çay bardağım,
Sokaklarında yürüdüğüm şehrim,
Kaldırımlarını arşınladığım sokaklar…
Dertli kavalım, süslü davulum elveda.

Kırık dökük sazım sanada elveda.
Suskun türkülerim,
Yorgun düşlerim,
Vurgun gözlerim,
Kırgın ve suskun kelimelerim,
Kavrulmuş yüreğim elveda.
Kırılmış ruhum, bileğim elveda.

Ümidim, çiğdemim, sonbaharım
Tomurcuklanmış tohumum
Tohum yüklü müjdem, ilkbaharım ….
Çatlamaya yüz tutmuş toprağım
Filizlenmiş fidanlarım
Kelebeğe durmuş kozam
Kardelen çiçeklerim elveda
Bir yağmur damlası gibi
Gelişini nimet bildiğim
Ruhuma bir cennet kokusu yayan
Uykularımın anlamı
Heyecanımın tadı Reyhan kokum
Güzel kızım sana da elveda
Cennet kokulu yavrum elveda
Yürü üstüne üstüne celladın
Yürü üstüne üstüne hayatın
Yenilmişliğim değil vedam
Tazelenme isteğim elveda

Tan vakti doğan güneşim
Bulutlar altında gezdiğim yaylalar
Buram buram hasretim,
Evim yurdum Anadolum
Kırlarım, kuzularım elveda
Neşeyle coşan Pınarlarım
Tandırda pişen ekmeğim
Boncuk boncuk harcadığım emeğim
Toprak damında gezdiğim köyler
Üstünde papatya biten evim
Bir lokmaydı yemeğim elveda

Bir öğle vaktiydi gidişim
Çok uğraştım ağlamak için
Çok güldüm ağlamak için
Ağlamalarım gülmelerim elveda
Sebepsiz sevmelerim elveda
Solmuş güllerim, özlemlerin elveda
Geride bıraktığım tüm dostlarım
Yağmur rahmetli kardeşim
Yufka yüreklim elveda

Gidiyorum şimdi
Ölümün gölgesinde gidiyorum
Ötelere, ötelere gidiyorum
Bilinen bir bilinmeze gidiyorum

Sana elveda demedim anne
Sana elveda yakışmazdı
Sana ilkbahar güzelliği
Sana açan güllerin güzelliği
Sana beyaz papatya neşesi
Sana bilmem bir dua yakışır
Sana bir doğum müjdesi yakışır
Gözyaşı yakışmaz sen gül
Çehrende güller açsın gül
Sen gül ne olur hep gül anne