Bir demet nergis aldım Kokunu onda buldum Saçlarında savruldum Kokladım doya doya
Bülbül gül der yasında Gönül aşk deryasında Ummanın ortasında El açtım her duaya
Şaban AKTAŞ 18.02.2019
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
ARSIZ İLE HIRSIZ SÖZDEN ANLAMAZ!
Arsız ile hırsız sözden anlamaz; Onun tek derdi var arsayla parsa Vatana millete ne hayırı var Kendi için yapar her ne yaparsa!
Yaptığını koyar isen yanına Yakışmaz vatanla millet şanına Gelir düşman girer bir gün kanına Atatürk yolundan millet saparsa!
Adaleti mülkün temel taşı bil Milleti bir bütün Türk Yurttaşı bil Hak hukuk eşitlik elbet bu değil Tek kişi bildiği gibi yaparsa?!
Milletini seven milleti bölmez Kendi gibi bilir el gibi görmez Cahil ile bağnaz menzile ermez Hak deyip de batıl yola saparsa!
Gaflet ile doğru yoldan saptılar Milletin varını ele sattılar Kendi servetine servet kattılar Aklı eren varsa hesap yaparsa?!
Şaban AKTAŞ 18.02.2019
KENAR SÜSLERİ
Ne ince işler yapılırdı eskiden İlmek ilmek iğne oyası, Dantel, kanaviçe, aplike Nakış nakış, desen desen Şimdi hepsi antika..
Kadınlarımız, kızlarımız Dağda bağda kırda bayırda Koyun kuzu güderken, Mahallede gezerken Dost akraba Ahbap ziyaretlerinde Oturduğu yerde İçinde evinin Bir yandan hoşça sohbet Bir yandan örer, işler...
Her birinin elinde Gergef, kasnak, tığ, iğne El emeği, göz nuru Çeyizi gelinlerin Genç kızlık gururu Yazması allı pullu Düşünden işine Doğasındaki uyumlu ahenk Dökülür kumaşa rengarenk
Sevdiğine değer vermiş Sevgiyi gergefe germiş Yüreğini işler gibi Kaç gece kaç gündüz. Sevdiği için emek vermiş
Ah, geçti şimdi o devir Elimizde bir cep telefonu Değerini bilmeden Akıp gidiyor zaman Telef ediyoruz telef onu...
Bilmiyorlar sevgi nedir Aşk nedir, dostluk muhabbet Konu komşu ziyareti Tükendi incelik Nedir unutup gittik Yabangülleri küskün Baş yastığı küskün, Sofra bezi, masa örtüsü Her şey plastik Yapay, yapmaca Unutuldu eski oyunlar Şimdi bir tek oyun var Onun da adı "Köşe Kapmaca!"
Nasıl geçtiyse elime Çok eski bir kenar süsü Belki yatak çarşafı Belki divan örtüsü En az yetmiş yıllık ömrü var, Dile geldi mazi Parçalandı içim bu sabah; Yıpranmış bir elişi Çaput gibi lime lime İnce ince duygular Dökülüverdi dilime Şiir oldu her kelime...
Her motifin bir dili var Yöresi var, töresi var Bir daha geçmez ele Baktıkça aynasına mazinin Herkesin kendini göresi var...
Saklamalı tümünü Binbir çeşit elişi türü Yokolup gitmeden Yaşatmak gerek Özümüzdeki kültürü...
Şaban AKTAŞ 17.02.2019 - 09.53
HER ŞEY ORTADA
Saklı kalan ne var ki Ayan beyan ortada Herkesin kimliği Ruhu bakışından okunur Ne ise fikri kişinin Zikri de odur
Dili sussa, Bedeni ele verir kendini Kimin ne olduğu Hâl ve hareketlerinden Adım atışından Bakışından Yüz ifadesinden bellidir...
Boşunadır Kimliğini saklama gayreti Her nesne böyledir Birbirine benzeyenler Mıknatıs çeker gibi Çekerler biribirlerini Derviş dervişi tekkede Hacı hacıyı Mekke’de Arsız hayâsızı dakkada bulur Kendine münasip Lisan ile konuşur!
Dökülür sıvası, yıkılır duvar Çünkü özü nemli Bu iş vatan millet davası Söylenenden ziyade Yapılan iş önemli, Aramızda çok çarık çürük var
Her yumurtadan civciv çıkmaz Cılk da çıkar(!) Sağlam değil her politikacı Kimi milletin baş tacı Kimisi huyu tüyü pis Hakaret yağdırır durur Hem nursuz hem yüzsüz Hırsız mı hırsız Kokusu çekilmez ağzının; Pis, çürük, mikrop Şizofren bunak, cılk yumurtacı...
Şaban Aktaş 17.02.2019
AKLIMI BAŞIMDAN ALAN SENSİN!
Aklımı başımdan alan da sensin Alıp beni benden çalan da sensin Nasıl inanayım sana nazlı yâr Beni türlü derde salan da sensin
Sen idin aşk ile başımın tacı Sensizlik bir gurbet, ölümden acı Yoktur sensiz hiçbir derdin ilacı Çaresiz dertlere salan da sensin
Bu kadar acıyı kimler yazdıysa Daldaki yuvayı her kim bozduysa Yârelerim günden güne azdıysa Her yarama merhem olan da sensin
Aşk ile sırrına erdim dünyanın Yürüdüm sonuna geldim dünyanın Bir yanım baharsa, hazan bir yanım Her gerçeğim sensin, yalan da sensin!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
CEMRE DÜŞTÜ HAVAYA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
CEMRE DÜŞTÜ HAVAYA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bir demet nergis aldım Kokunu onda buldum Saçlarında savruldum Kokladım doya doya
Bülbül gül der yasında Gönül aşk deryasında Ummanın ortasında El açtım her duaya
Şaban AKTAŞ 18.02.2019
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
ARSIZ İLE HIRSIZ SÖZDEN ANLAMAZ!
Arsız ile hırsız sözden anlamaz; Onun tek derdi var arsayla parsa Vatana millete ne hayırı var Kendi için yapar her ne yaparsa!
Yaptığını koyar isen yanına Yakışmaz vatanla millet şanına Gelir düşman girer bir gün kanına Atatürk yolundan millet saparsa!
Adaleti mülkün temel taşı bil Milleti bir bütün Türk Yurttaşı bil Hak hukuk eşitlik elbet bu değil Tek kişi bildiği gibi yaparsa?!
Milletini seven milleti bölmez Kendi gibi bilir el gibi görmez Cahil ile bağnaz menzile ermez Hak deyip de batıl yola saparsa!
Gaflet ile doğru yoldan saptılar Milletin varını ele sattılar Kendi servetine servet kattılar Aklı eren varsa hesap yaparsa?!
Şaban AKTAŞ 18.02.2019
KENAR SÜSLERİ
Ne ince işler yapılırdı eskiden İlmek ilmek iğne oyası, Dantel, kanaviçe, aplike Nakış nakış, desen desen Şimdi hepsi antika..
Kadınlarımız, kızlarımız Dağda bağda kırda bayırda Koyun kuzu güderken, Mahallede gezerken Dost akraba Ahbap ziyaretlerinde Oturduğu yerde İçinde evinin Bir yandan hoşça sohbet Bir yandan örer, işler...
Her birinin elinde Gergef, kasnak, tığ, iğne El emeği, göz nuru Çeyizi gelinlerin Genç kızlık gururu Yazması allı pullu Düşünden işine Doğasındaki uyumlu ahenk Dökülür kumaşa rengarenk
Sevdiğine değer vermiş Sevgiyi gergefe germiş Yüreğini işler gibi Kaç gece kaç gündüz. Sevdiği için emek vermiş
Ah, geçti şimdi o devir Elimizde bir cep telefonu Değerini bilmeden Akıp gidiyor zaman Telef ediyoruz telef onu...
Bilmiyorlar sevgi nedir Aşk nedir, dostluk muhabbet Konu komşu ziyareti Tükendi incelik Nedir unutup gittik Yabangülleri küskün Baş yastığı küskün, Sofra bezi, masa örtüsü Her şey plastik Yapay, yapmaca Unutuldu eski oyunlar Şimdi bir tek oyun var Onun da adı "Köşe Kapmaca!"
Nasıl geçtiyse elime Çok eski bir kenar süsü Belki yatak çarşafı Belki divan örtüsü En az yetmiş yıllık ömrü var, Dile geldi mazi Parçalandı içim bu sabah; Yıpranmış bir elişi Çaput gibi lime lime İnce ince duygular Dökülüverdi dilime Şiir oldu her kelime...
Her motifin bir dili var Yöresi var, töresi var Bir daha geçmez ele Baktıkça aynasına mazinin Herkesin kendini göresi var...
Saklamalı tümünü Binbir çeşit elişi türü Yokolup gitmeden Yaşatmak gerek Özümüzdeki kültürü...
Şaban AKTAŞ 17.02.2019 - 09.53
HER ŞEY ORTADA
Saklı kalan ne var ki Ayan beyan ortada Herkesin kimliği Ruhu bakışından okunur Ne ise fikri kişinin Zikri de odur
Dili sussa, Bedeni ele verir kendini Kimin ne olduğu Hâl ve hareketlerinden Adım atışından Bakışından Yüz ifadesinden bellidir...
Boşunadır Kimliğini saklama gayreti Her nesne böyledir Birbirine benzeyenler Mıknatıs çeker gibi Çekerler biribirlerini Derviş dervişi tekkede Hacı hacıyı Mekke’de Arsız hayâsızı dakkada bulur Kendine münasip Lisan ile konuşur!
Dökülür sıvası, yıkılır duvar Çünkü özü nemli Bu iş vatan millet davası Söylenenden ziyade Yapılan iş önemli, Aramızda çok çarık çürük var
Her yumurtadan civciv çıkmaz Cılk da çıkar(!) Sağlam değil her politikacı Kimi milletin baş tacı Kimisi huyu tüyü pis Hakaret yağdırır durur Hem nursuz hem yüzsüz Hırsız mı hırsız Kokusu çekilmez ağzının; Pis, çürük, mikrop Şizofren bunak, cılk yumurtacı...
Şaban Aktaş 17.02.2019
AKLIMI BAŞIMDAN ALAN SENSİN!
Aklımı başımdan alan da sensin Alıp beni benden çalan da sensin Nasıl inanayım sana nazlı yâr Beni türlü derde salan da sensin
Sen idin aşk ile başımın tacı Sensizlik bir gurbet, ölümden acı Yoktur sensiz hiçbir derdin ilacı Çaresiz dertlere salan da sensin
Bu kadar acıyı kimler yazdıysa Daldaki yuvayı her kim bozduysa Yârelerim günden güne azdıysa Her yarama merhem olan da sensin
Aşk ile sırrına erdim dünyanın Yürüdüm sonuna geldim dünyanın Bir yanım baharsa, hazan bir yanım Her gerçeğim sensin, yalan da sensin!
Şaban AKTAŞ 16.02.2019 - 16.19
Şaban Aktaş (Şaban Aktaş (Homerotik)) (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Cemre düştü havaya
Kuşlar döndü yuvaya
Gittin geri dönmedin
Gelmez bahar buraya
Düştüm ardından yola
Bakındım sağa sola
Gezmedik hiç kol kola
Gelemem bir araya
Geçmez gönüle sözüm
Aşk ile yandı özüm
Kül oldu geçti közüm
Yangın düştü yuvaya
Hasret beni göçürdü
Bulut gibi uçurdu
Dağdan dağa aşırdı
Yağdım durdum ovaya
Bir demet nergis aldım
Kokunu onda buldum
Saçlarında savruldum
Kokladım doya doya
Bülbül gül der yasında
Gönül aşk deryasında
Ummanın ortasında
El açtım her duaya
Şaban AKTAŞ
18.02.2019
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
ARSIZ İLE HIRSIZ SÖZDEN ANLAMAZ!
Arsız ile hırsız sözden anlamaz;
Onun tek derdi var arsayla parsa
Vatana millete ne hayırı var
Kendi için yapar her ne yaparsa!
Yaptığını koyar isen yanına
Yakışmaz vatanla millet şanına
Gelir düşman girer bir gün kanına
Atatürk yolundan millet saparsa!
Adaleti mülkün temel taşı bil
Milleti bir bütün Türk Yurttaşı bil
Hak hukuk eşitlik elbet bu değil
Tek kişi bildiği gibi yaparsa?!
Milletini seven milleti bölmez
Kendi gibi bilir el gibi görmez
Cahil ile bağnaz menzile ermez
Hak deyip de batıl yola saparsa!
Gaflet ile doğru yoldan saptılar
Milletin varını ele sattılar
Kendi servetine servet kattılar
Aklı eren varsa hesap yaparsa?!
Şaban AKTAŞ
18.02.2019
KENAR SÜSLERİ
Ne ince işler yapılırdı eskiden
İlmek ilmek iğne oyası,
Dantel, kanaviçe, aplike
Nakış nakış, desen desen
Şimdi hepsi antika..
Kadınlarımız, kızlarımız
Dağda bağda kırda bayırda
Koyun kuzu güderken,
Mahallede gezerken
Dost akraba
Ahbap ziyaretlerinde
Oturduğu yerde
İçinde evinin
Bir yandan hoşça sohbet
Bir yandan örer, işler...
Her birinin elinde
Gergef, kasnak, tığ, iğne
El emeği, göz nuru
Çeyizi gelinlerin
Genç kızlık gururu
Yazması allı pullu
Düşünden işine
Doğasındaki uyumlu ahenk
Dökülür kumaşa rengarenk
Sevdiğine değer vermiş
Sevgiyi gergefe germiş
Yüreğini işler gibi
Kaç gece kaç gündüz.
Sevdiği için emek vermiş
Ah, geçti şimdi o devir
Elimizde bir cep telefonu
Değerini bilmeden
Akıp gidiyor zaman
Telef ediyoruz telef onu...
Bilmiyorlar sevgi nedir
Aşk nedir, dostluk muhabbet
Konu komşu ziyareti
Tükendi incelik
Nedir unutup gittik
Yabangülleri küskün
Baş yastığı küskün,
Sofra bezi, masa örtüsü
Her şey plastik
Yapay, yapmaca
Unutuldu eski oyunlar
Şimdi bir tek oyun var
Onun da adı "Köşe Kapmaca!"
Nasıl geçtiyse elime
Çok eski bir kenar süsü
Belki yatak çarşafı
Belki divan örtüsü
En az yetmiş yıllık ömrü var,
Dile geldi mazi
Parçalandı içim bu sabah;
Yıpranmış bir elişi
Çaput gibi lime lime
İnce ince duygular
Dökülüverdi dilime
Şiir oldu her kelime...
Her motifin bir dili var
Yöresi var, töresi var
Bir daha geçmez ele
Baktıkça aynasına mazinin
Herkesin kendini göresi var...
Saklamalı tümünü
Binbir çeşit elişi türü
Yokolup gitmeden
Yaşatmak gerek
Özümüzdeki kültürü...
Şaban AKTAŞ
17.02.2019 - 09.53
HER ŞEY ORTADA
Saklı kalan ne var ki
Ayan beyan ortada
Herkesin kimliği
Ruhu bakışından okunur
Ne ise fikri kişinin
Zikri de odur
Dili sussa,
Bedeni ele verir kendini
Kimin ne olduğu
Hâl ve hareketlerinden
Adım atışından
Bakışından
Yüz ifadesinden bellidir...
Boşunadır
Kimliğini saklama gayreti
Her nesne böyledir
Birbirine benzeyenler
Mıknatıs çeker gibi
Çekerler biribirlerini
Derviş dervişi tekkede
Hacı hacıyı Mekke’de
Arsız hayâsızı dakkada bulur
Kendine münasip
Lisan ile konuşur!
Dökülür sıvası, yıkılır duvar
Çünkü özü nemli
Bu iş vatan millet davası
Söylenenden ziyade
Yapılan iş önemli,
Aramızda çok çarık çürük var
Her yumurtadan civciv çıkmaz
Cılk da çıkar(!)
Sağlam değil her politikacı
Kimi milletin baş tacı
Kimisi huyu tüyü pis
Hakaret yağdırır durur
Hem nursuz hem yüzsüz
Hırsız mı hırsız
Kokusu çekilmez ağzının;
Pis, çürük, mikrop
Şizofren bunak, cılk yumurtacı...
Şaban Aktaş
17.02.2019
AKLIMI BAŞIMDAN ALAN SENSİN!
Aklımı başımdan alan da sensin
Alıp beni benden çalan da sensin
Nasıl inanayım sana nazlı yâr
Beni türlü derde salan da sensin
Sen idin aşk ile başımın tacı
Sensizlik bir gurbet, ölümden acı
Yoktur sensiz hiçbir derdin ilacı
Çaresiz dertlere salan da sensin
Bu kadar acıyı kimler yazdıysa
Daldaki yuvayı her kim bozduysa
Yârelerim günden güne azdıysa
Her yarama merhem olan da sensin
Aşk ile sırrına erdim dünyanın
Yürüdüm sonuna geldim dünyanın
Bir yanım baharsa, hazan bir yanım
Her gerçeğim sensin, yalan da sensin!
Şaban AKTAŞ
16.02.2019 - 16.19
Şaban Aktaş (Şaban Aktaş (Homerotik))
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.