Medeniyetler Şehri İstanbulİstanbul sevgisidir kanımdaki dolaşan Medeniyet özüme yansıtılan kotası İki yakanın sihri genimdeki dolaşan Her görüntü cevahir, aydınlıktır rotası... Peynir ekmek değil bu, balık ekmekle arası Üşürken ağzımda tat, yüceltilen sevdası! Yürürüm rüzgârında Eminönü’nde çığlık Üç beş işportacıda dillerden dökülmekte Son vapurun düdüğü çaldığında ıslık Sanki yüzlerde acı, umutları sökülmekte Gecenin sırlarında bitmektedir hevası Rahmetliye sevaptır verilmekte helvası… Seyrediyorum martı gözlerden şen boğazı Arkamda dimdik Yeni Camii’nin vakarı Önümde Anadolu, Türk’ün sarsılmaz özü Süleymaniye söyler muhteşem mimarını! Nur düşmüş dalgalarda sahabenin narası Fethi nasip olmamış kanatmakta yarası… Tramvayın durağında bekler iki üç beşer Fatih’in aslanları yeniçeriler gibi Evveli ahiri hep aynı resimde kader Fetih ruhu fikirde zafer hançeri gibi! Her gece medeniyet yıkanırken karası İslam gölgesi boğar son Bizans davası… Yürümeye karar verdim refikimdir tarih Beyazıt meydanında karanlığım aklandı Her yerden gelen ezan sesleri de ne talih Sanki Kâbe sureti hayalimde canlandı! Sunarken sanatı harcanmış ne çok paralar Her taşında Kur ’andan gönle sinmiş dualar… Havva gibi doğurgan kadın gibi mayası Görüntüden yansıyan her renginde dansları Egemen ulusların harmonisi hayâsı Her Asıra ışık tutmuş yaşatan seansları Çanakkale’de ere yakmış gülden kınalar Mehmetçikler ölürken tekbir sarmış naralar… … İstiklal caddesinde her renk, ırktan insanlar Çiçek pasajı asma konağı ve çarşılar Uğultulu seslerin içinde var irfanlar Galata kulesinde söylenir şen şarkılar! Martılar gibi uçmak istiyorum Haliçte Tarih peşimde sanki akıyorum Meriç’te… … Sultanahmet izinde gezmektedir yabancı Müşrikten küfürleri sıyırır Ayasofya’dan Başörtüsü giyerken tebessüm eder sanki Meryem yüreğe yansır nur Mescid-i Aksa’dan! Ebu Cehil sureti unutur ön yargıyı Azgınlaşan yarayı sarar rahmet sargısı… … Beşiktaş’ta pir Yahya Efendi kıblegâhı Aziz Mahmud Hüdai, Üsküdar’da duası Yuşa peygamber kabri, Beykoz’daki dergâhı İstanbul’u çevreler üçgen nurdan şuası! Medeniyet ihlasta mana dipdiri kalır Gezgininde şuuru, gönlünde piri kalır… ... Martının kanadında İstanbul iki kıta Bizans’ta muhteşemdi Osmanlının başkenti Yüce resulden övgü müjdelendi harita Her mabette zenginlik, dünyada yok sureti! Arının bal sanatı süslenmişçe dekoru Her asırda özlemdir yüreği yakar koru… … Arka sokakları dar, unutulmuş namus ar. Çarpık ilişkiler çok, harami desiseler… Medeniyet sancısı hâkim, kapkaççısı yar Berlin duvarı örülür, tükenmez vesveseler! Ölenin kıymeti yok binanın da değeri Kelepçe çıkmaz elden kâbus gibi temelli… … İki bin on yılının dünya kültür başkenti Her yerinde festival kaynaştılar insanlar Türkiye’me armağan Rabbimden hak patenti Gurur verir ihtişam, yaz yaz bitmez bu anlar! İslam’ın ve Türklüğün suretinde akınlar Âşık olup tekrardan gelir, gelip bakanlar… Saffet Kuramaz |
En kalbi selam ve saygılarımı sunarım.
Güzel Eserinizi,canı gönülden kutlarım..,
....................................................... Saygı ve selamlar.