Gerdi seni bana Tanrı gönderdi İyilik meleği sözlerin vardı Yepyeni ufuklar serdin önüme Çakır/diken mavi gözlerin vardı
Yemyeşilken dere tepe çayırda Çok dolandık aşkla kırda bayırda Kırmadın hiç beni, hemen buyur de Gönül ihya eden sözlerin vardı
Toprağın nabzını dinlemedik mi Mavi Göl’de aşkı demlemedik mi Orion’u gözde bellemedik mi Yıldızlarda saklı g/izlerin vardı
Sevgi dolu kâlbin bilgece zarif Birarada Binbir Gece’yle talih Bakınca maziye, söylence, tarih Kâlbime yazdığım sözlerin vardı
Yıllanmış şaraptan yudum alasın Deminden bir kadeh sevgi sunasın Aşkı da sönmeyen alev sanasın Mavi alev saçan közlerin vardı!
Koparken dünyamız gökte güneşten İçimize de düştü o ateşten(*) Aktaş Yanar/taş’ta ya/nar ateşten Aşkı kâlbe çakan gözlerin vardı
Şaban AKTAŞ 2201.2019 - 02.53
(*) Gamzeli Gül Destanı, şiir Şaban AKTAŞ
Fotoğraf:Şaban AKTAŞ
BİR ADIM YOK İKİ GÖNÜL ARASI
Sana ta uzaktan şöyle göz atsam İnan ki ruhunu gözden okurum Gözbebeklerinde an duraklasam Işık hızında bir aşkı dokurum
Aşk ışık oyunu, göz göze bakış Bilirim huyunu feriyle yakış Göz oyası, iğne ilmekli nakış Gönül ışığıyla sevgi dokurum
Ah o bakışlar yok mu üzüm karası Silinmez hüzünle gönül yarası Bir adım yok iki gönül arası Aşkı hiç kitapsız senden okurum
Kâlp sevdiyse gözler yalan söylemez Aşk yok ise kâlpler gönül eylemez Sana gönül veren ölüm dilemez Gözlerinde sonsuz bir aşk okurum
Şaban AKTAŞ 21.01.2019 - 00.13
DAĞ OLSA BİLE?!
Yediğim içtiğim sinmiyor içe Dert oldu içime çektiğim çile Kolay kolay devrilir mi idim ben Dayanmaz derdime dağ olsa bile!
Yıllar yılı sabır ile bekledim Eksiği gediği bir bir denkledim; Suçu günâhı kendime yükledim Aşar idim zoru dağ olsa bile!
Dost diye bildiğim belimi büktü Yâr diye bildiğim vefasız çıktı Gülümden ayrılık yakıp da yıktı Dayanmazdı karlı dağ olsa bile!
Bir yanı kapatsam bir yanı taşar Dert büyür içimde bendini aşar Aşk derdine düşen tez günde düşer Yakılıp yıkılır bağ olsa bile!
Yine de halime bin şükür olsun Dilimde ne isyan ne küfür olsun Kötülüğü yapan Allah’tan bulsun Dayanmaz ahıma dağ olsa bile!
Aktaş dertli baba bir cefakâr kul Ayrılık aşk ile en yüksekokul Kötülükten kaçın iyiye sokul Kötülük bal ile yağ olsa bile!
Şaban AKTAŞ 21.01.2019 - 21.11
BESİN KAYNAKLARI
Kahvaltılık deyince İlk akla gelen Peynir zeytin Canının kıymetini Ağzının tadını bilen Koyun keçi İnek beslesin Kesmesin Kestirmesin zeytinleri Et süt tereyağı Balı kaymağı Bunlar halkın Başta gelen Besin kaynağı Çor çocuk, Fakir fukara Bol döküm yesin ki Boyversin nes’li milletin Sırtı yere gelmesin!
Şaban AKTAŞ 21.01.2019 - 19.58
VARLIK YOKLUK
Sordum fırıncıya -Un var mı sizde -Var abi -Kaça? -Kilosu üç lira - Nasıl un buğday unu mu?! -Tam buğday değil Normal beyaz un! -O zaman kalsın! .. Düşündüm şöyle bir Un deyince akla ne gelir Buğday unu değil ise Ne unu peki?! Her undan yapılan Her ekmek yenir mi Bu verimli topraklarda Buğdayı da tükettiysen Sana hükmet denir mi?!
Nasıl iyileşir Bu kanayan yara Bu acı nasıl dinecek Borç faiz yükü Kendin üretmez isen Ne zaman ve Nasıl ödenecek?!
Yok yoktu bu ülkede Kendi yağı ile Tuzu ile kavrulurdu Bir tohum atsan yere Yerden göğe Başak başak savrulurdu?!
Nereden buldun da Ekip dikmeyene Dönüm başına İkramiye veriyorsun Ha söyle bakalım Sen şimdi buna Varlığın içinde yokluk mu, Kıtlığın içinde bolluk mu diyorsun; Yoksa işbirlikçiler Memnun olsun diye Aklını peynir Ekmek ile mi yiyorsun?!
İyi haltediyorsun!
Şaban AKTAŞ 21.01. 2019- 22.36
BİZ DÜNYAYI HOR KULLANDIK
Biz dünyayı hor kullandık Bilemedik kıymetini Hiç tükenmeyecek sandık Kuruttuk her nimetini
Derelere baraj yaptık HES dediler hisse kaptık Yalnızca paraya taptık Gördük tüm sefaletini!
Türlü çiçek açmaz oldu Arıları uçmaz oldu Pelikanlar geçmez oldu Tükettik habitatını!
Silah fabrikası kurduk Füzeler patllattık durduk Kudurduk ki tam kudurduk Hiçe saydık kudretini?!
Rabbenayla hep sana mı Her canlı her her insana mı Bir gün deprem tsunami Görürsün kıyametini!
Şaban AKTAŞ 21.01.2019
KÜFÜRBAZ DEDEM
Osmanlı bir kadındı Annem bilirdi Halkın diliyle Küfürlerin en okkalısını Öfkelenmeye görsün hele bir Taşar köpürür tam bir sinir küpü!
Sanırsın ki Paletli bir buldozer Yüklemiş kepçesine En ağır küfürleri Sallanarak Üstüne üstüne geldi mi Dağlar oynar yerinden Sanki göçecek başına dünya, Belli ki dedemden öğrenmiş Dedem ki hatırı sayılır ozandır Gün görmüş, gelmiş geçirmiş...
Bazan öyle zaman oluyor ki İster istemez dökülüyor dilimden dedemin küfürleri...
Öyle sözler var ki ağır, Bağır bağır Duymazlıktan gelir ise İşine gelmeyen sağır(?) Bastı mı küfürü dedem Ciğerine işler adamın Deşilir sırtındaki yağır!
Eh hakediyor küfürü bazıları Aklıma geldikçe bazan Diyorum ulan Niye burnun bu kadar büyük Büyüdün de adam mı oldun Peynir mi gördün çöpünün başında?!
Adın, sanın, Kim olursa olsun Birazcık insanlığı Var ise insanın Nimetini paylaştığımız Toprağın yüzü suyu hürmetine Arada bir uğrar dostuna Bir merhaba der...
Fakat öyleleri var ki Ki iyi dost karagünde belli olur, Anan baban ölse "Başın sağolsun!" bile demez... Eh işte böylelerin Pazara kadar dostluğu Hainliği, hinoğluhinliği Nankörlüğü Kahpeliği, orospuluğu Saymakla tükenmez!..
Adamın böylesi Batsın yerin dibine Böylesi şair, aydın, yazar Allâme-i cihan olsa ne yazar; Takmam s.kimin bir kılına!
Al işte sana Çok yakın iyi diye bildiğim biri Bir kaç kitap bastım diye Nasıl da değişiverdi birden Şimdi artık eskisi gibi değil Derya içre bir müren(?) Sinsice pusuda; Ne selamını alan var Ne yüzünü gören!
İbne bile olsa Vallahi ondan Bin kat iyidir, Bin kat daha sağlam Adamdır Zeki Müren!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
GERDİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GERDİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
selamlar