Ocak
Mevsimler gelip geçti yine
Herşeyi tekrar başa sardık Huzur yok yine bu güne Herşeyle acıya, hüzne vardık Çalar bir neyzen hüzzam makamı Bağrımı ezdim, bu sevdanın anlamı Bırakmaz hayat kanlı eliyle yakamı Ne ister bu ahvali garip canımdan Yorgun halimden duygularım kaçak Yüreğim sevda yolunda koca koçak Dargınım ben dünyanın adaletine Gönlüm yine güzellik beklemiyor bu ocak Dışarının ayazı içimdeki ateşe yetmiyor Elim buz kesti, göğsümde ateş fırtınası Benim bir derdim bin derdim etmiyor Bu ahvallare ne akıl ne sır ermiyor  Ayın görkemli ışıltısı, akla dolu yeri parlattı Yerin aklığı yüreğimin derinliğini aydınlattı İçimdeki boşluk, aklığın aydınlığını daralttı Bir damla erimiş kar düşüp, sinemi tınlattı Ağaçların çıplaklığını, örtüyor bir beyazlık Gönlümün açlığı, gözlerimi dolduruyor bir an Zorluyor bedenimi huzurdan yana azlık Ciğerlerimi tıkatıp yakıyor yarlarımdan sızan kan Tekin bir yerde harabe olmuş limanım Kış ortamı arttırıyor yalnızlığımı Karlar su serpiyor yüreğimin derinliğine Bir kez daha söylüyor yanıldığımı Yüreğimin ateş ocaklarında kalbim tava getiriliyor Her bir damla göz yaşımla su verdim Göğsümün boşluğu poyraz estiriliyor Ben dünyanın gitmek istemediği yerdim Dağlar, çığlıklarımı bir bir tekrar eder Yüzümü okşayan bir meltem eser Ve hatırlatır, bana gelir yine bir keder Kalbim durur, bedenim soğuk keser ✒Âmâ Kalem |