işgal edilmiş akşamlar...
işgal edilmiş akşamların yedi kırlangıçıydık,
saat yedi dokuz nöbetleri başlayınca cem karaca takliti yapardı topal namık daha vakit var derdik, ama yine de ağlardık. şecerisi bozuk ayrılıklar düştüğünde kalbimize, önce figaro necmiyi uğurladık, tek kolunu aldı diyarına diğeri yadigar kaldı mehlikaya. ne renk olduğunu hatırlamasam da karanfil sadeliğinde bakmıştı sahtiyan şosesiz yollara haritasız çıktığı akşam, ne gören oldu bir daha ne de duyan. saymaya korkar olmuştum gidenleri sürayya, hamzayı vurduğu zaman. salacaktan yelken açıp, daha boğazı yarılamadan çığlığı vururdu karşı kıyıya asiyenin kör gözlerine, gönlüne ağlayınca yetim ramazan. şaşı nerimanı hiç saymıyorum dediğinde bedbaht osman, kız kulesinin bütün kandilleri sönmüştü işte o an. işgal edilmiş akşamların yedi kırlangıçıydık, her gidenin unuttuğu rüzgarla cürüm kokan şehirden göç aldık. |