Anlamsızlığımdurdum koltuğun kıyısında seyre daldım halı gölünü gözlerin yakamoz oldu suda sonra gözlerim kapandı iç dehlizlerime zifiri karanlıktı , içimin derinleri Everest te gibiydin sen zihnimde ulaşılamayacak kadar yüksek korkulacak kadar yalnız sessizlik , uzaklar ve korku anlaşılamayan sen derin maviliklerin sıcak okyanus gibi değil keskin dilinse buz gibi donduruyor sözcüklerin ardında sevişmelerdeki gibi değil dokunmamaların canımı acıtıyor tenimde dolaştığı gibi değil ne garipmiş , seni anlamak anlam verememek anlamsızlığına mantıksız mantıkla hareket etmek görüp senin gibi hissedip aşkı ortalık yerde anlamak eski moda aşkı ucuz aşk romanları tarih oldu yok artık sonsuz aşk sonsuz sadakat |