SORMAYIN
Sormayın...
Nasıl pişman olayım ki; Açmayacağını bilerek gittim kapısına. Sevmeyeceğini bilerek sevdim. Sahiplenmem dediği halde; Zorla gönlümü verdim. Onun suçu yok ki; Her ne ettiysem; Ben kendim ettim. *** Sormayın... Kimi suçlayayım ki; O yağmurdu ben toprak. Yağmasa zaten kalacaktım kurak. O bir daldı ben yaprak, Kaderde vardı sararıp solmak, Dalından kopmak, Rüzgara kapılıp savrulmak. *** Sormayın... Onun günahı yok ki; Varamayacağımı bilerek düştüm yoluna. Tutmam dediği halde girdim koluna. Ne gidecek başka yerim vardı, Ne de cihanda başkası bana yardı. Bana sev de demedi, Ardından gitmemi de istemedi. Bir gün yüzüme de gülmedi, Bana ümit de vermedi. *** Sormayın... Boş yer kimsenin vebalini almayın. Kendi düşen ağlamaz derler ya; Siz o söze de inanmayın. Ağlıyormuş çünkü... Hem de yatağından taşar gibi, Irmak olup deryaya koşar gibi. *** Haklısınız... Tamam sevse elbette olurdu? Gel dese, uzanıp bana el verse, Bunca çile tabi ki son bulurdu? Tüm acılarım diner, Cennet cihana inerdi. Lakin siz yine de sormayın. Zorla güzellik olmuyor işte, Zamanla olur sanmayın... Celal BAHAR |