Öyle dingin derin kuyu gibiyim Kuyunun aynası suyu gibiyim Batık kentin mavi koyu dibiyim Suya düşen ay’la gülüm var benim!
Hani çata pata giden mavnalar Koyların dibinde atılan ağlar Senin de ağ(r)ına tutulan ağlar Sudan çıkmış balık halim var benim!
Uzun yıllar geçti hâlâ aklımda Hatırası gizli kaldı saklımda O simsiyah gözler mor bir salkımda Asmalarda üzüm dalım var benim!
Üzüm gözlüm benden ne kaldı sende Yoksa unuttun mu sen seni bende Batık kentte güneş batıp gidende Her gün suya düşen gülüm var benim!
Şaban AKTAŞ 22.12.2018- 16.42
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
TELVE
Ay güzel eliyle kahveyi yaptı Eliyle kahvenin telvesi tatlı Ay yüzüne dönüp dönüp kim baktı Artık her baktığım falda çıkarsın!
Saçların geceyse yüzünde gündüz Gecenin içinde ay gibi bir yüz Dört mevsim içinde gül tomurcuk güz Gülden ayrı hangi dalda çıkarsın?
Omuzdan beline dökülen saçlar Tel tel, dalga dalga, kulaç kulaçlar Takılır başına yıldızlı taçlar Karanlık gecede ay’la çıkarsın
Ah bu gece yine dolunay mı var Yoksa gökte uçan deli tay mı var Sensiz nasıl geçer ay ile yıllar Sen de ortaya her/halde çıkarsın?!
Aşkın senin ile en güzel demi Terkedip de gitme gel etme beni Çılgınca sevdimse del’etme emi Sen de bir gün olur ay’a çıkarsın!
Şaban AKTAŞ 22.12.2018 - 17.34
Fotoğraflar: Şaban AKTAŞ
Şaban Aktaş 12 saat · EKİP RUHU
Ciddi işler ekip ister Ciddi ciddi takip ister Bir sağdan bir soldan Her cinsten aday; Bir sağa bir sola çeker Al sana kaykay; Yalpalayıp kayar yoldan!
Lokomotif yandan çarklı Vagonlar farklı farklı Uyumsuzluk can sıkar Biri kömür atar Ötekinde fren Yarıyolda raydan çıkar Devrilir gitmez tren!
Biri usta biri çırak Her işi ehline bırak!
Şaban AKTAŞ 23.12.2018 - 08.48
ÇİÇEKLİ YENİDÜNYALAR
Başka nerede var böyle güzellik Antalya’da yılda dört mevsim bahar Hava bugün yine günlük güneşlik Dalda çiçek açmış yenidünyalar
Beydağının yine bembeyaz karı Kar ayaz eteği dağ dorukları Acından mı ölsün bal yapan arı Dal dal çiçekleri dolaşıyorlar
Hayranım Antalya’m gülgüneşine Çok yer gördüm rastlamadım eşine Yurdunu sevenler biraz düşüne Kuşatmış her yanı hain düşmanlar
Türül türül koku gelir burnuma Göz dikmişler benim güzel yurduma Kelime söyletmem şanlı orduma Mehmetçik eliyle düşmanı boğar
Şaban AKTAŞ 23.12.2018 - 17.01
HIMMM?!
Demekle olmuyor; eyleyeceksin Sevmekle olmuyor; beyleyeceksin Aşağısı sakal, yukarı bıyık Ya bu ne hâl; şimdi n’eyleyeceksin?!
Şaban AKTAŞ 23.12.2016 - 01.26
EY GÖRKEMLİ DOĞA
sen çok, çoook büyüksün ne başın belli ne sonun ben mini minnacık bir parçanım havalansam da külünün zerresinde cüzün sayarım beni yelinde uçanım, ne kadar kaçsam bana kucak açanım savuransın, kavuransın yıkıp da yeniden kuransın...
Evvel, ezel ve ahiri Hayâl gerçek ve zahiri Kendine sultan Gaibi bilen Her sahada En büyük komutan!
Elinde bütün taşlar Filler atlar Nebatat hayvanat Kurtlar, kuşlar, ağaçlar!
Yağmurumu yağdıran Sütümü sağdıran Karnımı doyuran Hamurumu yoğuran Bedeninden doğuran Doğa anam benim Ana tanrıçam Bütünüyle kainat!
Şaban AKTAŞ 23.12.2014 - 00.54
KIVAM
nasıl ki bir meyve dalında göğ iken ham İnsan da öyle ilkbahar, yaz geçip yaklaşınca kışına gün kurusu kayısı gibi kıvamına eriyor tam geliyor aklı başına...
onun için yaz düşüne düşüne yaz ama acele etme sabırla koruk helva misali yoksa kimse okuyup dinlemek bile istemez binbir gece yazdığın o sence hoş masalı?!
akla ilk geldiği gibi aynı kalmaz hisler her kayda değer eser önce işçilik hem de ince işçilik ilmek ilmek düğüm düğüm nakış nakış emek ister...
öyle demiş Almanlar ’Übung macht Meister’*
Şaban AKTAŞ 22.12.2018 - 21.02
(*) Übung macht Meister- Alman atasözü (Übung maht mayster) Alıştırma (Temrin) insanı usta yapar!
MAŞALAMA!
Dostlar sözüm size değildir hâşâ Düzen düzen değil tam bir karmaşa Vur patlasın, çal oynasın düzeni Al eline kızgın demir bir maşa!
Bağ ile bostanı harap ettiler Ezdiler insanı şarap ettiler Biz türkü bilirdik Arap ettiler Bozulup yıkıldı tepeden aşşa!
Bu devirde çarşaf da neyin nesi Başındaki fesi kimin efesi(?) Tepemi attır/an anın ebesi Bunlara ne desem boşadır boşa!
Bu bozuk düzeni akıl mı kalır Cehalet aklımı başımdan alır En akıllı bile şaşırıp kalır Bak hele üstün/de! (?) siyah kumaşa?!
Çağdaş ilim irfan yok medeniyet Kazınıp silinmiş bak Ademiyet Var ise nerede hukuk adalet Kimlerin elinde maşadır maşa?!
Budandı dalların yeşil yaprağı Dalında gözyaşı bastı toprağı Olamaz Ata’mın o tek tırnağı Hani Cumhuriyet o eşsiz Paşa?!
Atamın dediği bir bir olacak Ülkem sonsuza dek özgür kalacak Hak adalet bir gün yerin bulacak Kanaat hakimdir Aşık Aktaş’a!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
GÜZ GÜNEŞİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GÜZ GÜNEŞİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ÖNÜNÜZDE EĞİLİYORUM
SAYGILARIMLA HOCAM