Çocukluğa öykünmek
İnsan hayat denen bu yolda
Bir yere doğar Bir anneye Bir babaya Bir coğrafya’ya İyi ya da kötü O senin hakikatindir Bunun dışında ne varsa değiştirebilsin Sevdiğin şehirleri Sevdiğin kızları Aşındırdığın sokakları Bir tek çocukluğunu değiştiremezsin Nereye gitsen hep seninledir Ayağın kaysa, sendelesen O tutar elinden İşte öyle bir anda karşılaştık Çocukluğumla Nereye dedi Bilmiyorum dedim Hadi dedi,nereye demeye kalmadan Bir zaman tünelinden geçip Koşturmaya başladık Bizim yaylanın kırlarında Bayırdan aşağıya seyirtiyoruz Yoldan geçen arabalara bir elimizle el sallıyoruz Diğer elimizde kavak çubuğu Çamura saplıyoruz belki kök salar diye Yağmur çiseliyor inceden Topladığımız sülükleri yarıştırıyoruz Teyzeler alıp cilt kremi sanıyor Öğretmen tahtaya çağırıyor, Fransayı sormak için Yabancısıyız diyemiyorum Basıyor sıfırı Hacı dedem yine asmış belimden tavana Ben hâlâ gece kabağı sanıyorum Babaannemin sarı feriğini "Gözü kör olasıca çakal yine almış birini" diyor Mistan yalamış bir serçeyi Isıtıyorum iyice Başlıyor illede vatanım demeye Köpek boğmuş beyaz tavşanı anne Bak ot yemiyor Mezar eşiyoruz kara yemişin dibine Ki ! Hala gidip dua ederiz ablamla Unutmuşum yatırmayı lotoyu Cezam ufalamak darı çuvalını Bir sesle irkiliyorum Koalisyon güçleri bombalıyor Irak’ı Yoruldum diyorum bak çocuk Yeter bu kadar kovalamaca Oturup denizi izliyoruz bir bankta Annem sesleniyor Dalgalardan ses veriyorum Sesine Kalk geç kaldın Ben sayıklıyorum o sıra Bulut diyorum bak yağmur ağlıyor Niye diye soruyor annem Hiç diyorum kardeşi toprak ölmüş Uyanıyorum baķıyorum Çocukluğum yanı başımda Hadi diyor git hayallerimizin peşi sıra... |