PAZAR KAHVALTISI
Pazar sabahı uyandım, çocuk sesiyle.
Mutfakta kahvaltı hazırlıyorsun. Kahvaltı hazırlarken, şarkı söylüyorsun. Mutluyken hep şarkı söylersin… Kahvaltı hazır mı acaba? Sucuklu yumurta kokusu, odaya kadar geliyor. Aynaya baktım, mutlu görünüyordum. Çocuklar koşarak odaya geldiler, dağınık yatağın üstüne çıkıp, üzerime atlayıp, benimle güreş yapmaya başladılar. Sen içeriden seslendin. “Kavga etmeyin, kahvaltı hazır, elinizi yüzünüzü yıkayıp gelin.” dedin. Bende çocuklar gibi, sözünü dinleyip yatakta çıkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra, üzerimde çizgili pijamalar, biraz uykusuz mutfağa geldim. Hazırlanan kahvaltı masasında, gözlerimi alamadım. Yine özene bezene kahvaltıyı hazırlamışsın. Masanın ortasına çiçek de koymayı da unutmamışsın. Ne ara bu çiçekleri alıyorsun, anlamış değilim… Bir yanda yemek yiyor, diğer yanda yemek yemeleri için çocuklara yardımcı oluyorsun. Sen nasıl böyle güzel bir anne oldun? Oysa seninle evlenirken, tereddütlerim vardı: “Acaba iyi bir anne olabilir misin?” diye. Annemin her defasında: “Bu kızdan sana eş olmaz.” demesi gibi. Bu söz seni çok yaralıyordu, sen susup, aşkımıza sahip çıktın. Annem senin iyi oluşunda, her gün utandı... Annem artık beş çaylarında arkadaşlarına, seni öve- öve bitiremiyor. Yok gelinim şöyle yok böyle… Çayımı doldururken, ben ise hayranlıkla, çocuklarımızla seni izliyorum… Dönüp o meşhur bakışını yapıyorsun: “Neden kahvaltı yapmıyorsun?” dedin. Sözünü dinleyip yumurtalı sucuğa, ekmeyi bandırıyor, çaydan bir yudum alıyorum. İçimde sana olan büyük bir aşk. Bunu dile getirecek bir söz bulamıyorum. Sana bakıp sadece nefes alıyorum… Pazar kahvaltısı seninle güzel. Bir de çocuklar varsa, daha da güzeldir. Niyazi Koluş |
"Pazar kahvaltısı" isimli şiirinizi haz alarak okudum ve beğendim...
Şiirsiz sevgi olmaz…
...........................................Selam ve saygılarla..