Dağ Başında Donmuş
Kıvrım kıvrım, Tuncelinin yolları
Tüfege sarılı, kalmış kolları Pançonun altında, yatmış halleri Dağ başında donmuş, benim Mehmedim * Birileri muzla, havyarı yerken Çok canlar yanacak, bu ihmal varken Kendi evlatları, poker oynarken Dağ başında donmuş, benim Memedim * Anlamadım gitti, bu nasl işti Ocaklara Ateş, değil kar düştü Nasıl oldu bilmem, aklımız şaştı Dağ başında donmuş, benim Mehmedim * Anasına, kim verecek, haberi Yavrum diye şimdi, yanar cigeri Kimisi hamamda, silerken teri Dağ başında donmuş, benim Memedim * Askede kesermiş, emir demiri Kimler verdi yavrum, size emiri Aylar dan Ekim di, değil zemheri Dağ başında donmuş, benim Mehmedim * Sarıkamış gibi, yıllar sonrası O nasıl bir yermiş, soğuk havası Hemde, son baharda, kar fırtınası Dağ başında donmuş, benim Mehmedim * O havada neydi, götüren etken Ayrımı düştünüz, yoksa birlikten Bu şahadet dostlar, hep gariplikten Dağ başında donmuş, benim Mehmedim * Cezası verilsin, varsa gafletin Ne gafleti hatta, bu garabetin İmkanı yokmuydu, Koca devletin Dağ başında donmuş, benim Mehmedim * Yorganları kardı, yastıkları taş Gözümden süzüldü, iki damla yaş Kul Hızır’ım daha, ne desin Gardaş Dağ başında donmuş, benim Mehmedim Dağ başında donmuş, benim Mehmedim * Nuh Ali Berk (Kul Hızır) |
Kalemin susmasın
_________________________Selamlar