Kanlı Aşk Kokusudurgun zamanların kızgın yağmurları gibiydik sessizlik diz boyu gözler öfke ağlıyor kaçak saatler sadece koşuyor iz bırakmadan içine çökmüş göğüs kalbide kırmış odacıklar kan içinde bir zulüm bekçisi , çalan her nota radyoda ağlayan çayırlar çalıyor , ağlatırcasına sonra içimdeki çocuk susuyor gözlerini kapatıyor dış uzaya küçük çakıl taşları avucumda sıktıkça acıtıyor sardıkça kaçmak istiyor artık suskunum dilimi ısıran dişlerim galip kan kokusu , aşk acısına yenik nefret tek kazanç ve sus dedi sustum hala susuyorum hiç susuzluğum dinmedi ki anne memesinden kesilmiş gibi bebeğim sokakta terk edilmiş bir kedi yavrusu gibiyim oldu yok um sana ben çok um işte bitti |