Vay Çocukluğum Vay
Sıcak oluyor artık gece damda yatıyorum
Yıldızlara bakarak geçmişi hatırlıyorum Önceden yıldızlar kayardı şimdi kaymıyor Ellerim çocuk gibi yıldızları saymıyor Bir arkadaşım vardı bazı bize gelirdi Yıldız kaydı deyince elini ısır derdi Şimdi hazım yesem yapıyor hazımsızlık Nerde o çocukluk kaygısızlık, gamsızlık Bir gölümüz vardı yırtık donla çimerdik Kerrik domates yer, saatlerce yanardık Çocukluğumuzda kendimizi hiç büyümez sanardık Kavun yüklü motoru bir kilometreden tanırdık Çellik, moççik, hima, hür… her türlü oyunumuz vardı Her gün güdeceğimiz keçimiz, koyunumuz vardı Paramız yoksa gider tohum toplardık Oyuncağımız olmazdı tel araba yapardık Fıçı yamar, eski toplar, bakır yakardık Göbelek toplar, ısbatan kazar, kendimize bakardık Fakirdik fukaraydık; yalnız çaresiz değildik Gariptik kurabaydık fakat narasız değildik Kaygı yoktu, korku yoktu, sonunu düşünme yoktu Aşk vardı, şevk vardı, üşenme yoktu, atılım çoktu Nerde kaldı o günler, nerde o dopdolu hayat Artık bana tat vermiyor şu yaşadığım hayat Sıcak oluyor artık gece damda yatıyorum Yıldızlara bakarak geçmişi hatırlıyorum O geçmiş, o çocukluk, Hak’tan bize hediye Zaman ne çabuk geçti, ne için, ne, ne diye Isbatan: Yenilebilen yabani bir ot Kerrik: Ham, yetmemiş Çimmek: Yıkanmak Üşenme: Erinme Göbelek: Mantar Aktepe/Hassa/Hatay Hüseyin Kurt |