ARTIK HÜRSÜN
Artık hürsün…
Zindandan kurtulan kişiler gibi, Kafesinden ayrılan kuşlar gibi, Deryasına ulaşan balıklar gibi hürsün. Gayrı dilediğin yere gitmekte, İstediğin şeyi yapmakta özgürsün. Uç hadi, Uç ki kanatların fırtınaları görsün. Yüz hadi, Yüz ki dalgalar sana eşlik etsin. Durma kaç hadi, Kaç ki bendeki esaretin bitsin. Zaten sen beni hiç sevmedin ki. Tek bir gün bile; Beni kendinden bilmedin ki. Hep bir yüktüm sırtında, Kurtulup atman gereken. Hep bir engeldim önünde, Yıkıp geçmen gereken. Bu yüzden ne yapsam sana yetmedi. Hiçbir şey senin için, Bir anlam ifade etmedi. Yerine kendimi ateşe atsam da, Fırtınalara siper olup savrulsam da, Dağ gibi dalgaları kırsam da, Zerre kadar umuruna gelmedi. Hadi git… Ardından gelirsem, Kendime adam değilsin derim. Bir damla gözyaşı dökersem, Gözlerime kızgın mil çekerim. Hadi git özgürsün işte… Senin beğenmediğim bu esareti, Ben senin yerine de çekerim. Senin hiç bilmediğin hasreti, Ben ikimiz için de çekerim. Lakin bilesin ki; Dışarıda mevsim her zaman yaz değil. Kış olunca anlayacaksın, Esaret sandığın bu yüreğin, Senin için yaptıkları az değil… Celal BAHAR |