” DÜŞTE bile DARAĞACINA çektin hayallerimi “Sağır, kör, uzunken gece Maziye daldım bir ara yine Yokluğun yok ederken hayallerimi Özlemindi ayrılığa fal açan çingene Yani seni düşlerken yavan belleğimde Uykuyu alıştıramadım bir türlü kendime Zaman ve mekan durmuşken beynimde Saatler yokluğunu çalıyordu Ve bilmiyordun ki geceler uzun.. sabahlar olmuyordu Döndükten sonra sağa sola Bilmem kaçıncı kez uyuyup,uyanışımdı Ne zaman gözlerimi kapadım Ve neresiydi bilmiyorum Düş de düşsü bir yer işte Yol uzundu ilerisi de karanlık İlkin konuştuk havadan-sudan Mutsuz görünüyordun biliyormusun küçük Mahcup ve pişmandın üstelik Bir şeylerden rahatsızdın belli Utanıyordun yüzüme bakmaya sanki Bakışların kaçamaklı Gözlerin,.. O zeytin karası gözlerin buğulu Gülen gözlerin sisli Sonra geçmişten konuştuk bir ara Sustun birden dokunmuş gibi yarana Dedim ya Bir mahcubiyet bir utangaçlık vardı üstünde Neydi nedendi söylemedin Üstelik ellerin de buz gibi soğuk Korku mu heycan mı bilmiyorum Ama titriyordun küçük Yaa göçmen kızı Düş mü düşünce mi Hayal mi gerçek mi belli değildi Bırakıverdin birden ellerimi Öylesine dikili koydun beni Arkana bile dönüp bakmadan Ve”Allah a ısmarladık” bile demeden Kaçmaya başladın birden Görüyorsun ya güzelim Farklı yolların yolcusu olduğumuz nasılda belli Düşte bile darağaçına çektin hayallerimi KAŞİF KANİ ERTÜRK Eğitimci şair yazar Sarıkaya şair ve yazarlar derneği başkan yardımcısı |
saygılarımla hocam
karan