Dağın Bulutlarımı Bir Tülbent
Bilinmeyen yönlere kuşlar uçuyor.
Bütün yollar anamın köyünden geçer. Bizim ipek yolumuz Babamın köyü de daha yüksekte Bir ova köyü.... Babamın köyüne tren ile, Kalan yoluda yaya giderdik. Ev ahşap ve taş yapı,avrupa tarzında Ovanın tam tepesinde Merdivenleri çıkınca; Odalardan biri elma kileri Mis gibi elma kokardı. Evin bir duvarını süsleyen plaj duvar kağıdı Bize gerçek dışı gelirdi. 5 no’lu gaz lambaları geceyi tüketirken Yalnızlık ve yücelik Rüzgar ninnileri ile Ovada hislerin senfonisini bestelerdi. Yel kayadan ne alırsa Anamın köyü..; Bütün yolların kalbiydi. Tabiat ananın hünerli ellerinde Ayancık çayı,köy ve dağ silsilesi Bir sunak gibi uzanır gökyüzüne Tomruk ve balık kamyonları, Eski kamyonlar Dağın tırmanma şeridinde Motorları ve balataları zorlamak pahasına Yaşlı bir at gibi çıkardı dağlara Yeşilin her tonunda dağlar Dağlar,hey gidi hep dağlar Virajlar.. hep virajlar Dağların tacı bulutlar Kış gibi baharda erkenden gelirdi köye Kamyonların tozundan Yoldaki böğürtlenler öksürürken Bilyadinli dağda oyun oynar ve köyü seyir ederdik. Kuzenlerle en sevdiğimiz oyun Dik ve düz bir yamaçtan aşağıya Haykırarak kendimizi bırakmaktı. Köyde elektrik yok Aslında.. Bulutlar bütün insanlığa yeterdi.. Biz insanlar Bulutlardan yeryüzüne indik. Yeryüzünde bir köy..köyüm..köyümüz Biten bir şeyler gibi değil de Başlayan şeyler gibi sevmeli Sevsem ve ölsem de Bir köyüm var dünya döndükçe 22 Ağustos 2018 Sinop 25 Ağustos 1981 Kars |