Kırk Üçüncü Basamak
Hayat merdiveninde ararken muradımı,
Kırk üç basamak saydım bir yıla denk adımı, Bühtan kapkaç eyledi hakikat iradımı, Terimin bakiyesi söze mahsup edildi, Emeğim çoğaldıkça aza mahsup edildi. Akıl sükût eyledi, vicdan firari heyhat! Yine mi terfi aldı boynu yaftalı cellat? Güneşin gölgesinde kırbaçlanan hakikat; Zillet mazbatasını fırlatıp atacak mı? Güneş batıdan doğup, doğudan batacak mı? Bakışlar neden bomboş? Duygular alık mı ne! Hile başat marifet, riya ustalık mı ne! Merhamet küçük balık, hırs büyük balık mı ne! Büyük balık küçüğü yuttukça semizleşir, Ne korkudan irkilir, ne Hak ile yüzleşir. Bir de şu evham yüklü kör bakışa hayretim! İlim babadan garip, ahlak anadan yetim, İstismar darbesiyle yara alan gayretim; Birkaç ehil tabibin merhemiyle avunur, Kurt kuzuyu boğazlar, koyun kurdu savunur. Tut ki bu hengâmede adalet safındasın, Mevlana sevgisinde, Yunus insafındasın, Zümrüd-ü Anka sensin, hünerin Kaf’ındasın, Seni kimler ne diye yük eyleyip taşısın, Cehalet mezadında kelepirin başısın. |