Organik YalnızlıkKimselerin olmadığı sessiz sahillerde kayıp ruhum Kendini kanatan yaralarım vebalı mikroplarına yoldaş artık Sessiz çığlıkların suda boğulması gibi seni seviyorum kelimesinin kulağımdaki çınlaması Hangi kanatsız, omurgasız bir lanetli kuştu ruhum Uçamadı Sabırsız ergen bir kedi yavrusu çevikliğinde kaçtın ardına bakmadan gecenin içine Gece önce boğdu karanlığında, sonra sessizliğinde hapsetti Yandı yamacımdaki yakın uzaklar Sustu geleceğimin güzel olduğunu mırıldayan kahin bakışlı, saf oluşumlu, dostane insanlar Hep bir yalanın, her aynı sonlu, küfürlere boğdum soyunu sopunu, işte o yalancı şarkılar Artık çalmıyor hiç bir radyo Radyolar artık üretilmiyor Analar da delikanlı doğurmuyor Saçma bu zamanda aşk mı kaldı be Ey anasını avradını sattığımın ruhu orospu dünyası Evet organik bir yalnızlık bu Saranı yok bu yaranın Toz tanesinden oluşan evren sen bile yalnızsın Benim yalnızlığım mı dert Tanrıya En çok yalnızları seversin değil mi Hep seni sevsinler, tek sana tapsınlar Yalnızların Tanrısı aşka düşman mı Yoksa en büyük aşk Sana mı |
saranı yok yaranın
aranın kapananı yok
cansın
iyi ki varsın