Naçarım
Ta küçükten sevdim onu
Alınyazım bildim onu Hayırlı olur dedim sonu Olur demekle olmuyor ki Toprağına terimi beledim Mart ayında dallarını budadım Baharda benim için açar dedim Açar demekle açmıyor ki Ağlayan gözlerim silinir belki Sızlayan yüreğim duyulur belki Bir gün kadrim bilinir belki Bilinir demekle bilinmiyor ki Seven sevdiğine yaslanır İşleyen demir belki paslanır Belki bu gönülde uslanır Uslanır demekle uslanmıyor ki Açar gülüm belki açar Açan gülüm belki kokar Gülmeyen talihim belki güler Güler demekle gülmüyor ki Sevgi ney saygı ney geçtim Dünyadan vazgeçtim ahretten vazgeçtim Ondan zaten temelli geçtim Geçtim demekle geçilmiyor ki Ey gönül bu yükten vazgeç Yükün ağırlığı çok büyük gerçek El çek gönül aşktan el çek El çek demekle çekilmiyor ki Kocadık artık of diye diye Bir yıl oldu artık her saniye Sevda belasını artık sineye Atarım demekle atılmıyor ki Her gün ağla her gün bağır Yetsin artık bitsin bu kahır Kurtulmak için bir katre zehir İçerim demekle içilmiyor ki Hüseyin bu derde düşme bir kere Her gün boğulursun binbir kedere Dermansız dertlere bir çare Bulunur demekle bulunmuyor ki Hüseyin Kurt |