Fıkra çobanla gariban
Fıkra "çoban ile gariban"
-------------------------------------------------------------------------------- bir gün köyün birinde bir adam bu adam bir çoban koyunlar güder dağlar ona mekan raslamış üstü başı dökük bir yörük o adam bir gariban gariban baka kalmış sürüye pek çok koyunlar belli ki yüzlerce karnı kaburgaya yapışık gariban açlıkla barışık ama mide ister yemek dolu kaşık çobandan ister aş üzgündür eğiktir baş veremem der üç gün yatıdayım dağlar yayla çatıdayım gariban üzgün midesi süzgün aklı çalışır birden eğer sayısını bilirsem sürüden çıkarır verir çoban katığından yada sürüsündeki koyunundan sorar sayısını bilirsem içinden birisini versen sevindirsen tamam der çoban bil sayıyı götür keçiyi ikiyüz yetmiş baş şaşırır bu nasıl adam arkadaş seç istediğin keçiyi gariban kucaklar en besiliyi bu sefer sorar çoban bende bilsem nerelisin sen alabilirmiyim keçiyi elinden Rize’lisin sen hemde içinden gariban şaşırır elindeki keçiyi bu yana aşırır memleketimi nerden bildi der kafasını kaşır çoban cevabı yapıştırır koca sürüde buldun bizim uyuz iti sırtında doluydu biti FIKRAMIZ BURDA BİTTİ... |