HOŞGELDİN...
Gün yirmi üç
Ay eylül Yıl iki bin on altı toz toprak içinde üniformam. sözlerim, kaderin nezdinde harlı biraz mutluluktu Tanrıdan duam. harabe şehirde başladı gönül davam Altı kişilik çok odalı bir ranzada yatarken tek gözlü fotoğrafına takıldı aklım Öylece buldum seni gönül davam. günler ve aylar bir birini kovaladı Ben sana mecnun sen bana leyla Unutulmaya yüz tutmuş yaram kanadıkça kanadı. Mevsimler sonbaharında Derdi diyar dolaşırken Buldum seni diyar-ı memlekette, Ellerin titrek gözlerin ürkek sarılmıştık kaybını bulan beşer gibi O an dikilmişti gönül hanemin evine direk. ilk bahardı köyümün topraklarına ayak bastığında Annemin çatlak ellerine değerken dudakların Babamın halini sorarken dillerin Gönül hanemde aktıkça aktı ırmaklar İlk ve son seslenişimdi tabiata açsın artık kırlarda papatyalar... Gün yedi ay ekim yıl iki bin on yedi Seni buluşumun devriyesi senesi şükrümden nasibimi aldığım gün Sabrımın sabrına sabır kattığı yedisi Hoş geldin aklımın kalbimin ruhumun efendisi... |