özgür..ve eşit...
özgürlüğün özgürlüğümdür...
ve tutsağız ikimizde olmadığımızı sanmak kadar... sanki ellerimde ellerin sana demleniyorum yanan yürüyüşlerimin ateşlerinde nöbetlerdeyim.. gelmeyişine çarmıh olup ölümlerden içtim kana kana seni gülüşüme gelişin gibi... gelirsen.. değil yedi tüm soyu bahşedilirse hurilerin kabulüm olmaz sırf seni seni... son bir kez görebilmek andıma zebanilere esaret zinciri kuşanacağımı liğme liğme edilip parça parça yakılacağımı bilsem bile bile bile yine gelirim...yine... sensiz cennet yerine tüm dinlerden kovulmuş bir ruh olmayı yeğlemek kadar asilce... fırtınalar gözlerime gebe anneyken yaşamın girdabına salıncak olup gölge oyunlarda kalmadan.. ölüm buz kucaklarıyla kucaklıyor bizi bir bir sıra kimde kim bilebilir noktayı koymak kadar kolay.. baharı müjdeliyor ismin nefesime renksiz gözlerime seni... ruhumun sancağa çekilişisin yarıda bırakma beni dünyanın kirli çelişkilerinde senliğinle bugün ol yarın ol dün ol... bir nehir akışıyla dalga dalga sürükle beni sana benzemeye aldanan güzelliklerden kendine başka evrenler yarıp göğsümde yok et çürümüş köhne... köhne bu dünyanın soyu... diriltip... hayatın anlamına anlamlar katarak cesareti cayır cayır yansada bedenim... sönmeden... kaçıncı dünya savaşı kaçıncı atom bombası bu dört bir yarınımda paralayan neronlar öleli romasız napolyona kalan avrupa göç ediyor benden iskender olsa ne fayda.. azrailim olsa ne sonunda tüm yollarım sana varmıyacakmı zaten geçmiş gecikmiştir bize. ahuranın ehrimana kavgasından sonra gelişin bitirilişidir savaşlarımın.. paramparçayım... zamanı bakışlarında eriten piccasonnun yarım bıraktıklarısın mozart çocukluğundan hediye etmişti seni bana melodilerimsin... schumanla clara kıskana dursun bizi.. vivaldinin dört mevsiminde.. duraksız... gelişin bitirilişidir....kargaşamın anlamsızım kargaşam... senin ile tutalım dünyanın ritmini uzattığım ellerini-mi- ellerin ellerimdir... özgürlüğün özgürlüğüm... bir adım yeter bana bir gülüşüne gebe dünya olurum sonra...sen |