şimdi bütün inancım bir ağacın liflerinde eriyor ben anlattım geçen sefer vagonlara dönüp dolaşıp sırt sırta verirler benim özgürlüğümdü sorumsuz kara gözlerimin baktığı sonsuz maviler dünyayı kurtarırcasına bakardı gökyüzüne hani hep derim ya binlerce uçurtma yaptığımı minikken evet yine o yaşımdan bahsedeceğim isterseniz kızın...
yaşım üç dört yoldan bulduğum iplikleri uç uca bağlayıp yine yoldan bulduğum poşetlerle uçurtma yapardım kenarlarını taşla yapıştırıp çıtaları için uçurtma kamışı yerine kurumuş ot değneklerini kullanırdım benim özgürlük sevincimin önüne hiç bir yokluk geçemezdi kimseden bir şey istemeden özgürlüğümün barınağı olan gökyüzüne koşarcasına çöplüklerden uçurtma yapardım her gün...
sanki ben uçuyordum hele uçtuktan sonra ipinin ucuna taş koyup kendisinin özgürce uçtuğunu görmek ipini kendim tutmazdım onu özgür bırakırdım çünkü öyle istediğini bilirdim çok güzel uçarlardı öyle sevinç verirdi ki bana...
kötü çocuk değildim hiç yeryüzünde ki bütün poşetleri ve kuru dalları böyle göğe gönderdim hepsi mutlu biliyorum çocukluğumun onlara bakan kara kocaman saf gözleriyle beraber cennetteler...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
masumiyet anıları... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
masumiyet anıları... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
kükrediği bir zamanda kaleme alınmış
çok değerli çok başarılı çalışma zevkle
okudum kutlarım