BU SEVDA RUŞEN
En güzel sözcükte, saklıdır nihan
Tebessüm-ü hande, dudaktan düşen Sararken yüreği, aşk-ı nagehan Asumanda yıldız, bu sevda Ruşen Özelim, güzelim, vech-i ahsenim Yıllanmış sevdamla, dolu mahsenim Bağlandım, ram oldum, sana ruhsenim Çöller senle olur, bir gül-i gülşen Aşk denilen duygu, sararken ser’i Yansıyor yüzüne, gözünün feri Kahkaha çınlatır, o an her yeri Nasıl da coşarsın, gelince neşen Ayrılık denen şey, hep bizde gani Kalp denen şu uzuv, cız derya hani Yıllar sonra bulup, sarınca seni Bir damla yaş oldu, didenden düşen Hazan mevsimin de, açıyorken gül Ben oldum o gülde, bir şeyda bülbül Muradın şemini, yakarken gönül Çile dergâhın da, ben oldum pişen Sevda çerâğın da, umutlar coştu Mahmur bakışların, ne kadar hoştu Şamdanlar altın da, köşkümüz loştu Neden ararsın ki, cevher de desen Aşık Lüzumsuz’un, bakışı başka Dayanır mı bilmem, kalbi bu aşka Tanısaydım seni, önceden keşke Sarıyor ruhumu, bastıran besen Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI NİHAN: Gizli HANDE: Gülme, gülüş NAGEHAN: Ansızın, birdenbire, vakitsiz ASUMAN: Sema, gökyüzü RUŞEN: Aydın, parlak VECH-İ AHSEN: Güzel yüzlü MAHSEN: Toprak altında, depoloma, demleme yeri RUHSEN: “sen cana can katıyorsun” anlamında kullanılan bir sözcük RAM: Boyun eğme, kabullenme GÜLŞEN: Gül bahçesi SER: Baş FER: Gözdeki güç, ışık DİDE: Göz GANİ: Bol UZUV: İnsanın her hangi bir organı, parçası ÇİLE: Zahmet, sıkıntı DERGÂH: Toplantı yeri, tekke MURADIN ŞEMİ: Arzunun mumu, isteğim mumu HAZAN: Son bahar ŞEYDA: Aşkı yüzünden aklını yitiren, çılgın DESEN: 1. Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerine yapılan çizim. 2. Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerinde varlıkları, nesneleri belirli çizgilerle gösterme, tasvir etme. 3. Görsel bir etki yaratmak amacıyla yapılmış çizgi resimlerin hepsi. 4. Desen yapma sanatı: ÇERÂĞ: Lamba, mum, kandil MAHMUR: 1. Sarhoşluğun sebep olduğu sersemlik içinde olan. 2. Uykudan sonra üzerinde sersemlik, ağırlık bulunan. 3. Süzgün, dalgın bakışlı (göz). LOŞ: 1. Yeterince aydınlık olmayan, yarı karanlık, az ışık alan. 2. Az aydınlatan (ışık) BESEN: 1. Şiddetli soğuklarda, uçuşarak yere düşen, çok ince ufak buz parçaları. 2. Serpeleyen kar. 3. Kırağı. |
Dayanır mı bilmem, kalbi bu aşka
Tanısaydım seni, önceden keşke
Sarıyor ruhumu, bastıran besen
Gönül kaleminize sağlık şiir hocam şiirli geceler