Aşkı yaşamalısın ölmeden son bir defa Mor düşlere dalmalı, gecelerin gözleri Gülmelisin yastığa konulduğunda kafa Ruhunda çınladıkça, sevgilinin sözleri
‘Aşkı’ yaşamalıyız yarın ölecek gibi Yok, ne atinin ne de mazinin telafisi Sevgiyi tatmalıyız, ecel gelecek gibi Simaya yansımalı, sinelerin mahfisi
Bir ağaç gördüğümde sürerim sağ elimi Tatsın diye sevgiyi, kurumadan yaprağı Hayatımı kemiren, zaman bükse belimi Güzel ak saçlarına, ben vururum tarağı
»Kedileri« severim, onlar da »Cemil Beyi« Sevgisiz yaşayamam, vallahi de yapamam Altın ve e l m a s l a r l a kaplasalar Kabeyi Ben aşksız, Efendime, sevgilime tapamam
Hayata baktığım yer gönlümün penceresi Güneş ışıklarından, mendil işledim sana Ne olur, göster yanan yer kalbinin neresi? Sarayım onu Leyla, hadi ver, ver de bana
Bu şiir çınlayacak, zamanın kulağında Ebedi düşmeyecek, kitapların dilinden Aşk karşına çıkacak özümün kılığında Ve gece alacağım saçının bir telinden
Sevginin değerini geç anlamış biriyim Acele ediyorum, seni çok sevmek için Aşkın ete kemiğe bürünmüş tabiriyim Allah beni yarattı Leyla’yı övmek için
Neden anlamıyorsun r u h u m u n isyanını? Ben Adem’im, uğruna Tanrıya kafa tutmuş Bu »gerçek« mi sıkıyor, yoksa tatlı canını? Ben âşıkım, uğruna, zehr-i hicrânı yutmuş
S / ÂYE 1 HAZİRAN 2018 / ESKİŞEHİR Mahfi: gizli şey Hicrân: ayrılık. Ati: gelecek
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
TANRIYA KAFA TUTMUŞ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
TANRIYA KAFA TUTMUŞ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.