BEYAZ BİR KARANFİL
bir güneş sızıyordu uyku getirici bir güneş
bir adam oturmuş koltuğa düşünüyordu yıllar öncesini kız kardeşi canlandı gözlerinde on bir yaşında tombul tombul yanaklar kestane rengi saçlar ve pırıl pırıl minik bir yüz Allah’ım ne güzel bir çocuktu öyle Sevginin tüm akışları O’na doğru olmalıydı her güzel şey O’nundu sanki Ya şimdi dedi adam içinden ya şimdi ne olmuştu o güzel Hale serseri içki dostu birisine mi düşmüştü geleceğe umutla koşan kız kadersizlik türküleri söyler olmuştu solup gidecek miydi fakirliğin umursamazlığın cahilliğin bu muydu ödülü ne çok kızıyordu babasına ve babasının aklını çelenlere kız çocuğu okur muymuş kocası beslermiş ya beslesin bakarmış ya baksın kız çocuğu okur muymuş okumaz da umarsızlığın kölesi mi olurmuş Bitirince Orta’yı ebe okuluna gidecekti ne güzel hazırlamıştı kitaplarını yüreği pır pır ediyordu bitirince oklunu binlerce bebeğin doğumuna yardım edecekti dua alacaktı kurtaracaktı ezilmişliğini onurunu koruyacaktı kadersizlik türkülerini unutacak O beyaz karanfil uçacaktı güneşe doğru kanat açıp Yeni tomurcuklar üretip beyaz karanfiller açacaktı 01 KASIM 1995-22 MAYIS 2008 |
ve babasının aklını çelenlere
kız çocuğu okurmuymuş
kocası beslermiş ya
beslesin
bakarmıymış ya
baksın
kız çocuğu okur muymuş
okumaz da umarsızlığın
kölesi mi olurmuş
kadınlarımız, kızlarınız, bacılarımız, analarımız. eksik etek...
uzun saç kıssa akıl...iki adım arkadan gelen analarımız...
suçlu kim ?
baban mı ?
kader diğen anan mı?
DÜZEN Mİ ???
yazacak çok şey var...kadınların ezilmişliğini işleyen şiirine konu eden sorgulamalarımızı cinsiyet ayrımı yapmadan tüm mağdur ve sömürelenlerin yanında olmamız dileğiyle ..kaleminiz güçlü yüreğiniz sevgi dolsun...
sadece kadınlarm mı ezilen?