ALİ KIZILTUĞ
Sivas ellerinin çoban elması
Yama dağlarının yeli Kızıltuğ Hatır sayılması gönül alması Aşığın sazının teli Kızıltuğ Garip ağlayınca aylarca gülmez Üzülür kahrolur kendine gelmez Büyüklük taslamaz bencillik bilmez Yoksul sofraların eli Kızıltuğ Kelebek kanadı ceylan sekişi Yıldız’ın Tecer’in sevda yokuşu Tozanlı çayının çoşkun akışı Nevruz baharının seli Kızıltuğ Arada sırada hayale dalar Fukara geçmişi gözünü sular Yiğit bağlaması Aleylim çalar Damların üstünün çulu Kızıltuğ Kuru ekmeklerden tirit yiyordu Ciğeri yandıkça öf öf diyordu Zalime zulüme diş biliyordu Gülyarın ulaa-sı deli Kızıltuğ Dünyaya daima Zülfikar bakar Damarında kanı Hüseyin akar Bediri Hendeği Hayberi yıkar Allah’ın Arslanı Ali Kızıltuğ |