BİR STOCKHOLM SENDROMU HİKAYESİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir Deniz’den gülbeşeker tutulmaz...
İnanmak zor gelirdi. İçimize batanların acısı olmasaydı Ah! Olmasaydı... Göz bebeklerimden düşülüyor tüm paraflar Ciddiyetsiz bir şiirsellikle aralanıyor düşlerimizden Resmiyet içinde resimliyorum Dünyanızı Bir bombadan nanik yapan delilerden cani yapmışlar. Ta! Soluk boruma kadar felç ciğersizliğim Nefesim karın boşluğuma oturuyor Hazımsız birkaç dize geğiriyorum ardım sıra Tiksinebileceğin bir ağız kokusu gibi gerçekler Bu iyi değil… Bulduğumu sandığım şeyi, avuçlarından Kaybediyorum beni. Yorgun gözlerime atıyorsunuz imzalarınızı Tüm hayran kalmışlığımın çıkan çivisi ile. Olmuyor! Sizlerden biz olunmuyor. Böyle ‘’tek’’ Her tekil şahıs kendi mücbir sebeplerince öyledir. Öyle sımsıkı saklıyorum ki kendimi kendime Büyük gitmeler falan, hiç bana göre değil. Avuçlarım sımsıkı kapalıyken gideceğim ben Her şeyimi alacağım ama yine de küçücük, Hepsi hepsi ne kadarsam işte. Siz beni görmüyorken, Gelecekteki her hangi bir şimdiki zaman gibi sıradanken an, Hep orada olan ama sızlamadıkça varlığını hatırlamadığınız, Bir organ kadar insanlığınızı sınayabiliyorum. Mamafih Lütfen gidiniz… Çocukluğumun kestane kokusunu burnuma dayayıp Elimizde kalan tüm masumiyeti de ciğerlerinize çektikten sonra Müsaade sizindir. Üzerinize kalın bir sen giyiniz Senlerinizden. Zira insan soğuk. Bir şiirin tek mısralık ‘’D’’ si Kimiz ki! Elleriniz ve avuç içleriniz Sevilesi güzelliğiniz Gidiniz… Deniz... |
Sevgiden ve güzel duygulardan yana
kaleminiz ve o güzel duyarlı yüreğiniz
hiç incinmesin böyle güzel eserleri
bizlere sunduğun için doyulmaz bir paylaşım
yürekten alkışlıyorum ..sen sevgili kardeşimi
kutlarım başarılarınızın devamını dilerim