bekleyiş...Oyun bozan bir hayalperest kafilesi Veya uçurtma uçuran özgürlük yanlısı ses velvelesi.. Uçuşmaktaydı içimin kıyı birikintileri... Bi yığın sevda çöp’üne dönmüştü AŞK ımın ümitleri.. /bir acı belirdi kirpiklerinde doğanın. /karanlığa küfür edercesine./ /dert...tasa...sıkıntı./biri vardı biri, uzaktaydı,çok uzakta. yalnızlığa nöbet tutarcasına, zincirlemişti beni acı’nın zehirimsi çardağına. Kendime savaş açmıştım. Karanlıkta gizlenen geçmiş im adına.. soysuzdum belki Belki de yüzsüzdüm ama, Karanlığın getirdiği bir son’du ağıtlarım. Ben olmaz deyince, Soluğu kesilirdi yırtık boğazımın. Küçük renklerle beziliydi kirpiklerimin, Patlamaya hazır gevrekliği. Korkuyordum, Korkunun ecel olduğu o bedeninde. Üşüyordum,üzerim açık kalmıştı. Sende tutsaktım.Haklarım alınmıştı elimden. Özgürlüğüme kelepçe vurmuştun sen ...ne ağlamayı nede gülmeyi... Ben hep tutsaklığımı KADER diye bildim. Sen ki; Her gün ateş yakıp beni içine atan. Diri diri yakıp, Sonrada küllerimi rüzgarın avuçlarına savuran. Sen ki; Elinde değersiz bir kağıt parçası misali Beni durmaksızın karalayan.. Karanlığı üstüme çöken o,yabani ayrılığın dalıydın sanki. Oysaki;. Her şey nasılda güzeldi.. Sen vardın önceleri. Varlığın bir mutluluk deniziydi. Bir ihtiyaçmış gibi, Sana susayan bendeki kanattığın kalbimdi. Geceler şahit’ti seni sevdiğime. her gece hırsımdan duvarları yumruklayıp, Başıma yastık geçirip, İki büklüm yatağımda sabahlara dek Hıçkıra hıçkıra ağladığım saatler şahit SENİ SEVDİĞİME. Ve üstelik: Soğuk kış günlerinde, Pencere kenarı haykırışlarım olurdu. Öyle ki ben dönüşünü beklerken, Duvar diplerinde sabahladığım olurdu.. /soğuktu,ayazdı gecenin misafirhanesi../ /arkamı dönüp baktığımda, Karanlığın borcu vardı üzerimde, Nede olsa çok rahatsız etmiştim gecenin sessizliğini. /dertliydim..gözyaşlarım akmaya mecburcasına, yanaklarımı süzerek düşüveriyordu avuçlarıma. ve biliyormusun: Hiç sabah olmadı senden sonra. Hiç göremedim sendeki GÜNEŞ’İMİ. /mülteci misali kaçışıyordum bilinmezlere doğru. yol um uzadıkça uzuyordu./ Aykırı olmuştum hayata. Sensizlikle dolu bi yığın yük Öylece kala kaldı omuzlarımda. Düştüğüm bu durum karşısında, Sensizliğe;GÜNAHLARIM, Yalnızlığıma;SEVAPLARIM..dedim malesef, sensizlik ağır bastığından, yalnızlığımı bilemedim.. /göçebe hayat tarzında doyurdum avuntularımı.../ Ve biliyorum. Artık rüyalarım kabusum olacak Ve biliyorum, Her kabus,ot biçeçecek bedenimde. /dikenli çalı misali,batacaksın yaralarıma.. kanatacaksın zamanın küçük acılığını her daim./ Ve bir daha Başkası kullanamayacak kalbimi. Kimseler beni çıkmazlara sokamayacak. Bu sonuncusu olsun sevmelerimin. Ve bundan sonra, !! Sen yoksun ya artık. Güneş hiç doğmasın,sabah olmasın artık. Sana olan tüm hislerimi ve, Ölüm çardağına susadığım dün gibi, Alır herşeyimi dönerim küçük dünyama. Aklıma her gelişinde güler geçerim Nede olsa, Umutlarımı boş kovanlara doldururum... Aslında acemidir aldığım nişanlar. Ben her aşk’ta kendimi vururum!!! |
İyi günler...