bir de hissiz hallerim var güzelim ne sen’ diye birinin olup ne de kimsenin umurunda olmadığım bir ben ile serseriliğin sefil yanını sıyırdığım özgürlüğün ruh gibi ortalıkta dolandığı ama kimseyi çarpmadığı cin gibiyim
sen kuliste düş elbiseni giyen gerçek gibiydin sahneye hep en son çıkan assolistiydin kalbimin
ben, senden evvel kendimi sahneye hazırlayan ve her soliste toz yutturan figüranıyken hayatın acemiliğinden çok acelesine gelen
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
sahne tuzu şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
sahne tuzu şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Boş bir küçük ev, hiç binilmeyen kırmızı araba, bakılmayan bir aile yadigarı ayna, eski bir dolap mesela hüzün, neşe yaşar mı ki? Şiirle her şeyi yapmak mümkün sanırım.Duyguları nesnelleştirerek hissettiklerini aktarmak zordur da nasıl güzel başarmışsın Fransız. İyi de şiirinde bile olsa insan gelip gidip dönüyor demek ki ki eskiye ;ne varsa eskide var düşüncesiyle daha çok sevileceğine değil, gerçeğin güzelliğine ise hiç değil sadece hüznüne dönüşüyor belki durum ve ifade ediliyor spor araba değil doğan maskesini çıkaran Şahin olmak ile sevgilinin hayranlığının yokluğu esnasında.
Tüm yeniler çabuk eskiyor Fransız.hem Şahin de yakışmaz zaten her yola değil mi ama? :)))ayrıca her vefasızlık unutmak değildir.
Şiirin içinde öyle bir sahne yaratmışsın ki anlat anlat bitmez, ben de yorumu uzatmıyayım...:) Beğenilerimi bıraktım...
ömrün devirleri diyelim..her yaşanmışlık iz bırakıyor bitse bile..bir devir kapanıp diğeri açılırken izleri silip sıfırlayamıyoruz kendimizi..
bir çeşit harmanlanış oluyor..kıyımsızlıkla kastettiğim, yok sayamadığımız geçmiş ile şimdiki zamanın kaynaşmasına üstü kapalı müsaade etmek gibi bir şeydi aslında
çocukluğum turistik yerde geçti,,yayladan çilek toplayıp satardık bakraçlarda.. parasıyla da roma dondurması alırdık..gavurlar üstü açık arabalarda turlardı..böyle renkli renkli kafaları vardı..uzaydan gelmiş gibiydiler..imrenirdik haliyle..ağzımızın kenarından dondurma akardı
Orhan Veli okusaydı çok severdi bu şiiri. Biz de Orhan Veli’yi severiz. Metafor güzel yakalanmış; insan böyle şiirler de görmek istiyor. Okur, teşekkür etti..
yazdıklarımın şiir diye tanımlanması bile fazlasıyla iltifat ..bu yüzden içten teşekkür ederim..zira kalemini beğendiklerimden bu övgüyü duymak mutluluk verici
Belli ki;her erkek gibi arabaları seviyorsunuz ve sevgiye uyarlamışsınız.Dikiz aynasına dikkat derim yine de :)
Gülümsettiniz yine beni.
Saygılarımla şair..Kalem yürek tam gaz olsun inş...:)