Üç Top Kefene Sığmaz Eylül
Kar;
Yağar meleklerin avucundan Cam kenarında Eylül Düşen k/arlara ağlayan Bir değil, beş değil Binlercesi erir bahara kalmadan Rüzgâr; Eser poyrazdan Sarı yapraklardır savrulan Eylül yine camda, göztaşlarını okşayan Bir değil, beş değil Ana kucağından koparılan. Yağmur; Ak/Asyaları sarıp sarmalayan Ve Eylül’ün kirpikleri Damlalara karışan Bir değil, beş değil Ihlamur kokulu nefeslere... Nikotin karışan. Toprak; Sırlar âlemi Saklar etten kemikten gizleri Yatıyor Eylül’ün Geçmişi geleceği Bir değil beş değil Niceleri Bilir sonunda gideceği yeri. Eylül; Hüznü yazar Yaşar Siyah tayların altında. Geceler düğümlenir boğazında. Dizelerde ağıt sayfa/sayfa Bir değil beş değil Aldandığı baharda. Eylül geleceğimi görüyorum Ağarmış saçlarında Tarih sızıyor,elinin üstündeki damarlarda. Bende senin gibi cam kenarında Yıllar sonra… Belki de çıkmam sabaha Sakın çağırma Musallaya yatırıldığında Dayanamam seni üç top kefenle anımsamaya Eylül; Hayalimde yaşacak Seyre dalmış… Cam kenarında. Zühal Z... 15.05.2008 |