KALK BE MEZARCI
Babasız bir ailenin
En büyüğü, Geleceği aydınlatan Ailenin ümidi… Kolay mı o kadar Dirsek çürüttükten sonra Tıp fakültesine kapağı atmak, Ankara tıptan altı yılda Diploma almak ?... Kolay mı Kaplan Hoca’nın sorularını Bir çırpıda cevaplamak, Kaymakçalan Hoca’nın Farmakolojisini yutmadan Dördünce sınıfa atlamak ?... Gözleri menekşeydi Mezarcı derdik biz gerçi… Kazılan mezarlardan Kemikleri toplamak için O yolları az mı arşınladık... Açılan mezarın başına tünerdi, Her kemik çıkışında Gözlerinin içi gülerdi; Altın bulmuş gibi, Alır eline, topraklarını temizlerdi. Kalan tozları, yanaklarını şişirerek Derinden üflerdi… Kimse görmesin diye Bir köşede, Eteklerinin ucuyla o kemikleri Pırıl pırıl ederdi… Hey yavrum be! Geçmeyecek gibi duran yıllar Bir çırpıda geçiverdi, Bir kısmı dökülsede, Üstten kalan döküntülerle Bizim sınıf doktor oluverdi… Cübbeler giyildi, Kalpler gümbür gümbür Kuralar çekiliverdi… Bir köşede hüzünlü gözler, Asık suratlı bazı öğrenciler, Mezarcıyı aradılar.. Yoktu… Dökülen damlalarda boğuldular… O güzel insan Güzel gözlü insan kaybolmuştu.. Yalan dünyada, yalan olmuştu.. Mezuniyetine bir ay kala Kansere yakalanmıştı, Babasız bir ailenin en büyüğü Altı insanın gelecek ümidi.. Yapma be kardeşim; Hani kardeşlerini okutacaktın, Bir sağlık ocağında Dertlilere derman olacaktın Ateşli gecelerde onların başını bekleyip Sabahı beraber yapacaktın… Yapma be kardeşim; İlk maaşınla annene esvap alacaktın Yapma be kardeşim; Sevinç çığlıklarının atıldığı bu günde Aramızda olsaydın, Yumruk gibi boğazımıza oturmasaydın… Kemikleri gösterip seni kızdırsaydık, Doktor çıktıktan sonrada Mezarları açsaydık… Biliyor musun be kardeşim, Sevdalın bir ara kayboldu, Sorduk soruşturduk Kimse yerini bilmiyordu.. Birkaç gün sonra Gözleri kıpkırmızı Karşımıza çıkıverdi, Üstü başı perişan Karşımızda diz çöküverdi, Habersiz kaybolmasına çok kızmıştık Sonra anlatınca hıçkıra hıçkıra Ağladık... Biliyor musun güzel kız Sana aşık bu kardeşimiz, Ta Sinop’a, oradan köyüne Seni ziyarete gitmiş, Senin mezarında seninle Sabaha kadar sohbet etmiş, Elleriyle mezarını kazmış, Sana hediye ettiği kırmızı gülleri Gözyaşlarıyla sulamış… Yapma be güzelim, Böyle bir delikanlı bırakılıp gidilir mi? Seni gördükçe gözleri gülen, Görmediği zaman eriyip giden Delikanlı bırakılır mı? Bak, kepler havada uçuşuyor Onları gül yaprakları yapıp Sana atıyoruz. Kalk be mezarcı! Mezarın boş kalsın, Senin de kemiklerini Başka bir tıbbiyeli toplamasın Kalk be mezarcı! Kardeşlerine aş ol , Anana sırdaş ol, Bizlere gardaş ol... Kalk be mezarcı Boynu bükük sevgiline, Hayat yolunda yoldaş ol… Ne olur... kalk be mezarcı… Kalk… Kalk… Kalk… |
Sevgilerin kucaklaştığı şiir…
...............................................Saygı ve selamlar..