Parça parça koparılmış bir dünya, Henri Michaux, Çev. Sunar Yazıcıoğlu
Bir şehir kuracağım size yıkıntılardan !
Plansız ve çimentosuz kuracağım onu Yıkmayacağınız bir abide, Ve bir tür köpüren gerçeklik Alttan kaldıracak, şişirecek, gelip burnunuza zırlayacak , Ve bütün Parthénon’larınızdan, Arab Sanatlarınızdan ve Ming’lerinizden donmuş burnunuza. Dumanla ve sulandırılmış sisle Ve davul sedasıyla, Size ezici ve görkemli surlar kuracağım, Yalnızca çalkantılardan ve sarsıntılardan yapılmış surlar, Karşılarında sizin çok binli sisteminiz ve geometriniz, Zırvalıklar, saçmalıklar ve kum tozları halinde düşecekler nedensiz... Ey ! Dünya, boğazlanmış dünya, soğuk karın ! Hatta sembol yok; ama hiçlik, karşı geliyorum, karşı geliyorum, Karşı geliyorum ve sana köpekleri yediriyorum Tonlarca, beni duyuyor musunuz, tonlarca sizden koparacağım çünkü bana siz bir gramı reddettiniz... Kardeşlerim karanlıkta, aydınlık göreceğiz. Labirentte, doğru yolu bulacağız. Beden, Burda yerin neresi, gözü pek, sidikli, çanağı kırık ? İnleyen makara, sen dört dünyanın gergin kendirini nasıl hissedeceksin ! Seni nasıl parça parça ayırırım ben ! Henri Michaux Çev. Sunar Yazıcıoğlu Düz nesir şiir : Bu tür şiirler düz nesir gibidir : Ne mısra, ne kafiye, biçimsel hiç bir şey yoktur. Ama hepsi paragrafların şekli üzerinde çalışma gösterir . Esas olarak, metinlerin herbiri ilhamlarını önemsiz, düşük, ve yazarın çevresindeki daha az ortak bir gerçekten alır. Şair okuyucuyu bütün gerçeklerin şeklinin bozulduğu başka bir âleme taşır. Bu şairane âlemi yaratmak için yazarlar aynı zamanda müzik ve resim olan dilin aletlerine başvurur, cümlelerin ritmi üzerinde oynarlar. S.Y. |