Çamura sordum seniSaklambaç oynar gibi köşe bucak gizlendin Canlı cansız gördüğüm figüre sordum seni Tarih kokusu gibi buram buram özlendin Yedi iklim ayakta kültüre sordum seni Günün ilk ışığına, kapkaranlık geceye Şifrelenmiş ismini çözerken bilmeceye Dilimdeki sesleri döktüm tek tek heceye Mısra mısra şiirde, her türe sordum seni Patlamayı bekleyen hazırlanmış baruta Şu gönlümü süsleyen göz alıcı yakuta Gökteki her yıldıza duygu yüklü buluta Sicim sicim yağarken yağmura sordum seni Senden güzellik almış renkli renkli güllere O güllere öterken gördüğüm bülbüllere Leyla için mecnunun dolaştığı çöllere Aşk için dağ delen Batur’a sordum seni Yalazlar dans ederken ateşle hayal kurdum Nağme oldum dillere kendim yollara vurdum Gördüğüm her gölgenin peşinde gezdim durdum Susuzluktan çatlayan, çamura sordum seni Malumatı olanlar yarama tuz bastılar Mücadele ederken umudumu kestiler Kurdular darağacı hislerimi astılar Ölümün gömüldüğü, çukura sordum seni Kafkasi , |