Merhamet Timsali Türkiye
Merhamettir Rahmân’ın arzdaki rahmet eli,
Neye değerse ucu bil ki orda tecelli... İster merhamet eden, istersen edilen ol. Her ikisi de birden değil mi ki Hakk’a kul? Merhameti eden de edilen de pay alır Rahm edilen edenle Hakk rızası kazanır. Merhameti bölüşen ömrünce ihyâ olur. Merhamet bölüşenin yolu hep ziyâ olur. Biz bunu böyle bilip böyle şiâr edindik, Garip yüzü güldükçe biz daha çok sevindik. Malûm, merhamet etmek Türk’te tükenmez mîras, Türkiye o mîrası dünyâyla etmez kıyas! Misâl, garibin âhı sarmışken gök kubbeyi, Türkiye düşünür mü, dünyâ denen izbeyi? Ayırmaz dini, ırkı, ayıramaz lisânı. Her kim medet dilerse, sebil eder ihsânı. Mazlûm nerede ise kalkıp dâvetsiz gider. Batı bir’e bakmazken o milyonlara yeter. Batı insanlığını çoktan almış askıya, Mahkûm eder düşkünü, sonu gelmez baskıya. Avrupa "mülteci" der, hor görür muhâciri. Bize göreyse onlar bir Tanrı misâfiri... Ondaki hümanizma yalnızca kendinedir. Hor gördüğü insan da! Acaba kendi nedir? Konu petrolse eğer, Amerika baş aktör... Merhamete gelince hep sağır, üstelik kör. Çıkar için takınır demokrasi maskesi Aslında bilen bilir kan kokuyor nefesi Sanır ki koca dünyâ bir kendine aittir. Fıtratı çıkar için her şeye müsâittir. Bir kez değil bin kere gösterdi bunu bize. Yaptıkları ortada... Lüzum var mı ki söze? Varsın öyle olsunlar, bize bizlik yaraşır. Onlar çıkar uğruna, Türk hak için savaşır. Kimsesize kimsedir, Allah izin verdikçe... Mazlûmlar emîn olsun, Türkiye var oldukça. Uzak yakın fark etmez, her imdâda yetişir. "Medet Allah" diyenle mutlak yolu kesişir. Yardım eder yüksünmez, elinin yettiğine... Evlâd gözüyle bakar, merhamet ettiğine. Varsın bir parça olsun, bölüşür ekmeğini. Yeter ki aç yatmasın kimsesizi, yetimi... Bu karakter, bu tavır o asil kandan gelir. Zulme karşı bu kıyam, sağlam imândan gelir. Sanmayın ki bu ahvâl, Türkiye’de yenidir. Bu bir aslına rücû, öze dönüş demidir. Yeryüzünde halîfe, zıllullahtır Türkiye... Mâziden gelir bu şan, gidecektir âtiye. |