NASILSIN AY IŞIĞIM.?
Sıcak bir gece idi.
Uyumayı bırak, Yatmanın mümkün olmadığı bir gece. Serinlemek için açtığım penceremden Tüm görkemiyle beni seyrediyordu gökyüzünden ay. Uzandım yatağıma bakarak ona. Bakıştık saatlerce suskun ama, anlaşarak. Ne çok anlatacak şeyimiz varmış birbirimize. Sesimizi duyuramasak ta anlaşıyorduk bakışarak. Uyuyakalmışım bakışırken birbirimize. İnerek gökyüzünden bir ışık demetiyle Oysa birkaç dakika önce ne kadar da uzaktık birbirimize. Bu nasıl özlemdi ya’Rab’bim. Öyle çok şeyimiz varmış ki paylaşacak, Öyle çok şeyimiz varmış ki anlatacak. Ay ışığı adını taktım ona Güneşim diyordu o da bana. Düşünememiştik ki hiç o anda Güneşin doğduğunda ayın gittiğini. Zamanı gelince doğunca güneş Kaybolmak düşüyordu ay ışığına sessizce. Geldiği gibi süzülerek gitti gökyüzüne. Şimdi her gece gözlerim gökyüzünde Onun gözlerinin de bende olduğuna eminim. Beklediğimi biliyor. Aynı yer, aynı saatte. Gelemiyor. Aya gidildiğini duymuştum ama; Aydan gelindiğine ilk kez şahit oldum. Yine gel! Yine gel ne olur ay ışığım. Aydınlat karanlıkta kalmış duygularımı. Aydınlat karanlık gecelerimi. Yine gel! Yine gel ne olur ay ışığım. Birbirimize anlatacak öyle çok şeylerimiz var ki. 19.03.2018 –halil müftüoğlu |