AKIBET
AKIBET
Dem olur göçeriz fani alemden, Nem kalır kubbede sedadan başka. Gam dolar saçarız kağıt kalemden Borç nedir şu canı edadan başka... Topraktır insanın en son durağı, Ömrümüz ne kısa; sanki kırağı, Yüz aynayı unutur, saçın tarağı Payidar kim olur Hüda’dan başka... Hani ya bir zaman acun dar idi Etrafın çevirmiş dostlar var idi Gençliğin ateşi sönmez har idi Avuçta ne kalır cüdadan başka... Söndürür gözünde parlayan feri Akıbet kazanır ecel zaferi Kılmayın namazım, halim seferi Elimden ne gelir vedadan başka... Beşikten mezara kulun yazgısı Değişmez notası ne de ezgisi Ibretin alana yeter sezgisi; Çıkış zor nefsini fedadan başka... Arifler kusuru bulur özünde, Cühela kavrulur heva közünde, Hakikat yolcusu Hakk’ın izinde Saparsa ne bulur beladan başka... Tevhide vesile şu dağ taş bile, Secdede süzülen sessiz yaş bile, Tacları takınan nice baş bile, Ne akis bırakır seladan başka... Tarumar hissen al felek çarkından, Ayırır seni de evin barkından, Giydirir kefeni soyup kürkünden Dönüş yok Refik-i Alâ’dan başka... |