MEHTER VE ZAFERMiladi binyediyüz olmasına beş vardı, İnsanlara zulmeden, o günkü Almanlardı. Sultan Mustafa sefer emri verdi zalime, Elde kılıç en önde, sultanlık ne kelime. İstanbul’dan cepheye gitmek için kırk durak, Ordu yine göreve, olur mu hiç dur durak? Mehter bölüğü özel hazırlandı sefere, Dev kösler yüklenmişti, develere fillere. Davullar arttırıldı, mevcutlara ek kat kat, Yeniden vurmak için, düşmana büyük tokat... *** Buldur düzlüğündeydi, düşmana ait ordu, Gururla azametle, ileri yürüyordu. Koca Sultan buyurdu: ..........................-Gidip tez haber verin! Hücuma geçiyoruz, sıra şanlı mehterin! Mehterbaşı gürledi: ..........................-Hasdur! Ey Şanlı Mehter! Der fasl-ı saba! Ceng-i harbi! Cihad-ı Ekber! Euzü Billah! Yektir Allah! Nasrun Minallah! Ve Fethun Karib! Haydin! Hep beraber! Ya Allah!!! Davul, zurna, nakkare, başladı hepsi birden, Tüm gücüyle yüklendi, her zilzenle boruzen, Kocaman tokmaklarla, dövüldü o dev kösler. Düşmanları dehşete düşürdü çıkan sesler. Her taraf çınlıyordu marşlarla gümbür gümbür. Düşman başkomutanı; ................................"-Tanrım bu nasıl gündür? Duymadım böyle korkunç sesler ömür boyunca, Askerim çıldırıyor bu sesleri duyunca... *** Başta Sultan kılıçla atıldılar meydana, Koca düşman ordusu, dağıtıldı her yana. Tüm geçitler en baştan kapatılmıştı bile, Beşbin düşman kurtuldu onlar da esirlikle... Fatih karadan gemi yürütmüş kazanmıştı, Torunu da mehterle zafere uzanmıştı... Viyana’da oniki yıl önce esir mehter, Şimdi Lugoş Zaferi... Büyük müessir mehter!.. Meşhur söz;"At binenin, kılıçsa kuşananın..." Öcü mehter marşıyla alındı Viyana’nın... 16.10.2005 |