DAĞISTANŞiirin hikayesini görmek için tıklayın DAĞISTAN ŞİİRİNİN HİKAYESİ;Gerçekler önemlidir, ama Her şeyde HİSSETME meselesidir.Bu hissetmelerde anca bilgi kirliliğinde kurtulmakla sağlıklı bir şekilde duyarlılık kazanır.Bu nedenle ;Tahminen ,,,,, ile ,,,,,, yılları arası Kafkasya Dağıstan dan muhacireten gelip;Osmaniye(Cebeli Bereket) merkez şimdiki adı İle Ali beyli Eski adıyla DAĞISTAN mahallesini kurarlar,Bir kısmı Toprak kaleye göçüp toprak-kale Dağıstan mahallesini kurarlar ancak oradan da göçüp; Adana Ceyhan-a bağlı ;, Dağıstan köyünü kurarlar.İşte Dağıstan köyünü kuranların torunları olan; Dağıstanlı gençler;Gerek internette, gerekse kendi aralarında; Alt kimliklerini tartışma konusu yaptıklarına şahit oldum,Önce ’İNSAN’ olmak şartı ile; Alt kimliklerine bir nebze faydalı olur kanısıyla, bu şiiri yazıp bu bilgileri topladım.Umarım yanlış anlaşılıp fitneye sebep olmaz İnşeallah.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Çukur ovada; Bir köy var,şirin
Kaybedilmiş toprakların; Anısı Kimi Çerkez’im der, kimi Gürcü Habersizken ’Avarlığın’ tanısı Kızılelma’m; Adı, Dağıstan Ne çeçen, ne Abaza;Destan Şeyh Şamiller diyarı, atan Avar Türklüğünün, son kalesi Kafkasya’nın, dağlar ülkesi; Dağıstan ’Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan’ Merhum ’Ziya Gökalp in’ demesi Adana Ceyhan, Dağıstan köyü Rahmetle Anarım; Bala Beyi Kız alıp kız vermiş, emmi dayı Süregider;’Kim kimdir’, bilmecesi Yarsuadım; Şeyh Şamili, oku Çile ,çile ;Özgürlük doku Utanma, ’Bu benim atam’; Deki IRK;İnsanların ’HİSSETME’ meselesi ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, DAĞISTAN Cumhuriyeti( Dağıstanlılar ) Dağıstan bölgesi Bütün doğu Kafkasya’yı kaplar. Ancak Kafkasya’nın bir nevi yerlisi sayılanlar {(Avarlar, Lezgiler, Gazi-Kumuklar ve Darginler) yani Turan boyları} daha çok Dağlık bölgede yaşarlar. Hazar Denizi’ne doğru uzanan veya kuzeydoğuda Sulak ve Terek Nehirleri’nin aşağı mecralarını da içine olan ve düzlük (hatta daha kuzeyde step görünümlü olan ) kesimde Türk asilli kabileler (Kumuklar, Azeriler, Türkmenler ve hatta Nogaylar) yaşarlar. Dağlı kabilelerinin aralarında bulunan engeller ( dağlar, tepeler, derin vadiler, vs.) batıdaki kadar olmasa da buradaki kabileler arasında da farklılıklar doğmuştur. Ovaya doğru ( kuzey, doğu veya güneydoğu istikametinde ) olan yerlerde yasayan kabilelerin mensupları genellikle Türk kabileleri ile sıkı ilişkiler içerisinde bulunmalarından dolayı Türkçe de bildiklerinden, bu dil doğu Kafkasya’da ortak bir anlaşma vasıtası olarak kullanılmaktadır. Siyasi ve askeri yönden bütün dağlı kavimler gibi Dağıstanlılar da savaşçı, aktif ve hürriyetlerine düşkündüler. Bu nedenle bu bölgede ( yani bütün Dağıstan’da) ovalı kesim, Dağlık kesime tabi olmuştur. Şeyh Şamil’in Dağıstan da en fazla dayandığı kabileler Lezgiler, Avarlar gibi Turani kavimlerdir.. Dağıstan’ın nüfusu A. Cevdet Paşa (1878 de) 270.000 hane olarak tespit ediyor. Allen-Muratoff ise "Gerilla savaşları "sırasında doğu Kafkasya kabilelerinin nüfusunu tahminen 500.000 olarak veriyor. Binbaşı Nazmi ise 1956 da Dağıstan’ın Müslüman nüfusunu 1.450.000 olarak veriyor. A- Avar (Andelal)lar (Andilerdahil) Dağıstan’ın kuzey-batısındaki Koysu Irmağı’nın Andi, Avar ve Kara kollarının kaynakları civarındaki bölgeler ile kuzeye doğru Kumuklar’ ın oturdukları alçak ovaya doğru uzanan kesimde (Çir-Yurt’a kadar) yasarlar. Güneyde ise Zakatali Mıntıkası’na kadar olan bölgede bulunurlar. doğularında kuzeyden, güneye doğru Kumuklar, Darginler ve Gazi-Kumuklar (Laklar) güney doğularında ise Lezgiler bulunur; Kuzeybatılarında Çeçenler, güney batılarında ise Gürcüler bulunurlar. Lezgiler’den sonra Dağıstan’ın en kalabalık kabilesi Avarlar’dır. Dil yönünden üç gruba ayrılırlar; 1- Avar, 2- Andi, 3- Dido (Tsez). En kalabalık gurubu esas Avarlar meydana getirirler. Bunlar kuzeyde Sulak Irmağı’ndan (orta kesimleri) güneye doğru Zakatali yöresine kadar uzanırlar. Andiler ise Bottlih, Godoberi, Karatin, Bagvalal, Çamalal, Tindi ve Açvaçis gibi alt guruplara ayrılırlar. Dido gurubuna ise Hinuk, Çvarsin ve Kapuçinler dahildirler. nüfusları ise 1939 nüfus sayımına göre (bir fikir vermek amacıyla veriyoruz) Avarlar 170.000, Andiler 30.000, Didolar 10.000 kişi olarak sayılmıştır. Avarlar aslında Avar Hanlığı’na bağlı idiler. Hamzat Bek ve sonra da ŞEYH ŞAMİLİN ESAS DAYANDIKLARI TOPLULUK AVARLARDIR.. Dağıstanın coğrafi olarak bulunduğu bölge: Asya kıtasının Önemli bir Türk Bölgesi olan Astrahan eyaletinin güneyi ve Don nehrinden başlayarak, Karadeniz ile Hazar Denizi arasındaki kara parçası, Ayrıca Türk ve İran sınırlarına kadar olan uzantısını da hesaba katarsak. 450 bin kilometrekare genişliğindeki Bu muhteşem coğrafyaya Kafkasya denir. Bu coğrafyada Kuzeybatıdan güneydoğuya uzanan Kafkas Dağları’ nın kapladığı bölge esas itibariyle dağlık olup, Kafkas halklarının büyük çoğunluğu genellikle bu dağlık bölgelerde yaşar. Kafkas Dağları ’nın kuzeyinde kalan kısma Kuzey Kafkasya, güneyinde kalan kısmı da Güney Kafkasya, Mâverây-ı Kafkasya veya Transkafkasya adları verilmektedir. Tarih boyunca Kafkasya’da yaşayan milletlerden Kafkas yerlileri olarak çok büyük bir kısmı Turani kavimlerdir Bunlar; Çerkezler, Abnazlar, Çeçenler, İnguşlar, Avarlar, Lezgiler, Laklar, Darginler, Gürcüler, Kumuklar, Nogaylar, Kalmuklar, Karaçaylar, Balkarlar, Karapapaklar, Kundurlar ve Azeriler; Hint-Avrupa kavimlerinden Osetler, Ermeniler, Svanlar, Farslar, Alanlar ve Ruslar; Sâmi kavimlerinden de Yahudiler bulunmaktadır. Hint-Avrupa ve Sâmi kavimleri ile Gürcülerin bir kısmı dışında bu kavimlerin hepsi müslümandır. Geçmişte tarihi devrelerde Özellikle Turan merkez bölgesi olarak tanımlanan Büyük Türkistan da yaşayan, çevresi ile kavgalı, belki birazda geçimsiz savaşçı kavimler, ülkeleri işgal edilen mülteciler Kafkasyaya sığınmışlardır. Dünyanın birçok yerinden gelen insanların buraya sığınmaları tamamen Kafkasların coğrafi ve fiziki konumundan kaynaklanmıştır. Çeşitli sebeplerle yurtlarını terk etmek zorunda kalan insanlar savunmanın daha kolay olduğu ve zor takip edilebildikleri dağlara sığınmış ve buralara yerleşmişlerdir. Milliyet ve dilleri itibariyle Kafkas Kavimleri, bu fiziki coğrafyanın kendilerine kazandırdığı hayret verici özelliklere sahip olmuşlardır. Kafkaslar, dünyanın başka hiçbir yerinde görülmemiş bir şekilde çok sayıda kabile, soy ve insanlardan oluşmakta ve bunlar çok çeşitli lehçe ve diller kullanmaktadırlar. Sadece Dağıstan’da bugün otuzun üzerinde ayrı boy ve oymak (belki daha da derin aykırılıkları olan topluluk)yaşamaktadır. Özellikle Dağıstan’ın da içinde bulunduğu Doğu Kafkasya bölgesinde yüzlerle ifade edilen dilin konuşulduğu bilinmektedir. Arapların bu coğrafya da bulunan Dağıstan için Diller Dağı (Cebelü’l-Elsine) dediği, Romalıların işlerini takip etmek için 130 tercüman kullandığı Kafkasya’da 300 hatta 360 adet dilin varlığından söz edilmektedir. Bu dillerin sayısı hakkında, en temkinli Avrupalı yazarların bile verdikleri rakam kırkın altına düşmemektedir. Bu diller yapı bakımından birbirlerinden pek farklı gözükmemektedir. Bu göz alıcı çeşitlilik ve farklılık, bu kavimler arasında asırlar boyu sürüp giden anlaşmazlık, kan davaları ve sürtüşmelere sebep olmuştur. Ancak en büyük ve ortak düşmanları olan Ruslar’a karşı, özellikle XVIII. Yüzyılın son çeyreği içinde başlayan bağımsızlık ve hürriyet mücadelesi, özellikle Kuzey Kafkasya’da, bölgeye özgü bir birlik ve bağlılık şuuru geliştirmiştir. Bu birliğin oluşmasında, Osetinler’in bir kısmı hariç, bütün Kuzey Kafkasyalıların ortak dini olan İslamiyet’in kazandırdığı kardeşlik düşüncesinin büyük rolü olmuştur. Kaynak: Öztürkler (ALINTI) |