Mutluluk, Paul Fort, Çev. Sunar Yazıcıoğlu
Mutluluk çayırlarda. Çabuk koş oraya, çabuk koş oraya.
Mutluluk çayırlarda. Çabuk koş oraya. Çekip gidecek yoksa. Amacın yakalamaksa, çabuk koş oraya, çabuk koş oraya. Amacın yakalamaksa, çabuk koş oraya. Çekip gidecek yoksa. Sukerevizinde ve yabaneriğinde, çabuk koş oraya, çabuk koş oraya. Sukerevizinde ve yabaneriğinde, çabuk koş oraya. Çekip gidecek yoksa. Koçun boynuzları üstünde, çabuk koş oraya, çabuk koş oraya. Koçun boynuzları üstünde, çabuk koş oraya. Çekip gidecek yoksa. Derenin akıntısı üstünde, çabuk koş oraya, çabuk koş oraya. Derenin akıntısı üstünde, çabuk koş oraya. Çekip gidecek yoksa. Elma ağacından ta kiraz ağacına, çabuk koş oraya, çabuk koş oraya. Elma ağacından ta kiraz ağacına , çabuk koş oraya. Çekip gidecek yoksa. Çitin üstünden atla, çabuk koş oraya, çabuk koş oraya. Çitin üstünden atla, çabuk koş oraya. Çekip gidecek yoksa. Paul Fort Çev. Sunar Yazıcıoğlu Not: Paul Fort 1872 de Reims au Marne’da doğdu ve 1960 da Montlhéry aux Essonne’da öldü. Fransız şiir ve oyun yazarıdır, şiirleri basitliği lirizme bağlayan sembolist türdedir. Devrinin birçok yazarıyla ve şairiyle dost olmuştur, bunlar arasında Paul Verlaine, Stéphane Mallarmé, Pierre Louÿs, André Gide sayılabilir. 1912 de Fort şairlerin prensi seçildi. Bunun yanında harpten sonra CNE tarafından sansürlenen şairlerden oldu. Şiir 1917 de yazılmıştır, 1 nci dünya harbi yıllarında. Başkaları orada tamamen başka şeyler görebilirler: Bence orada, ”çabuk koşan” mitralyözlerce biçilen askerlerin canlarını kurtarmak için küçük derelerden atlayıp elma ağaçlarıyla kiraz ağaçları arasında zikzak yapmaları var. Unutmayalım ki Paul Fort sürrealist bir şairdir. Bu şiirde ne görüyoruz? Konuya basitçe “mutluluk” diyebiliriz. Koyunların otladığı kırsal da diyebiliriz. Halk şiiri de denebilir. Bu şiiri, öğretmenler, nesillerce küçük öğrencilere resimlerde görüleceği tarzda, küçük berrak derelerle tavşanların kekiklerin içinde kırmızı elmalarla süslenmiş elma ağaçları ve kiraz ağaçları arasında sağa sola sıçramaları olarak anlatmışlardır. İddia edebiliriz ki kirazlar, bu küçük yuvarlaklar öldürücü gülleleri temsil etmektedir. Çitleri atlamak ise siperleri ve dikenli telleri atlamak anlamına gelir. Kurtar kendini, hayatını koru, senin mutluluğun ona bağlıdır; o kırılgandır, gecikirsen mutluluk çekip gidecektir ... Koçların üstünden atla ve şeytanı simgeleyen keçilerin uğursuz boynuzlarının üstünden. Sukerevizi Fransızcada “ ache” olarak yazılır. Bu sesi yakalayan başka bir kelime de var: Fransızcada okunmayan “h” harfini düşünürsek “hache”, bu ise ürkünç alet, balta anlamına geliyor. Şiiri bu tarzda anlamağa çalışınca, konu daha iyi kavramış olur.S.Y. |