Muhammedi gülüşümüz vardırYolumuz Hakka’dır namus , arımız vardır. Bizim merhamet denen damarımız vardır. Yüzümüze konar kanadı kırık kuşlar… Çöle vaha bahşeden sularımız vardır. Sevdamız gökyüzü kadardır, sığmaz dehre . Muhammedî gülüşle nazarımız vardır. Biz anne yüzüyle bakarken bu dünyaya, Ol müstekbirlerden çok bîzarımız vardır. Üç günlük dünyaya sığmaz ki mefkûremiz… Bize Kevser müjdeleyen Yâr’imiz vardır. Varımız ve yoğumuz mazluma fedadır, Bundan kayb değil, uhrevî kârımız vardır. Bize ne demeyiz uzak yakın çığlığa. Doğu’dan Batı’ya pür-efkârımız vardır. En sıcak sözcüklerle dolu lügatimiz. Bizim gülle donanan diyarımız vardır. Bakmayız ki diline dinine rengine , Kulu ayırt etmeyen şiarımız vardır. Varsın zevk ve safahatinde olsun alem, Hayrdan hayra koşan bahtiyarımız vardır. Merhamet denizinden gelen bir damlayız, İçildikçe çoğalan pınarımız vardır. Gayrı kalamayız insanlık dramına, Gülerimiz değil de ağlarımız vardır. Kenara çekilip bigâne olamayız, Had bilmeze verilen ayarımız vardır. Sesini duyarız bütün coğrafyaların, Gönüllere su gibi sızarımız vardır. Bereketle doluyuz Anadolu gibi, Sakarya Fırat gibi akarımız vardır. Bosna’dan Türkistan,Irak’tan Myanmar’a; Mazluma merhamete kararımız vardır. Gam değil kahpe rüzgârlar eserse essin… Fatih,Yavuz’a benzer ‘’Çınar’’ımız vardır ! Mazluma gül yaprağıyla bile dokunmayız, Lakin zalime kurşun sıkarımız vardır! ‘Ağlamak her dilde aynı demiş.’ ya şair. Gülmek de aynı diyen yazarımız vardır ‘’Merhamet’’e başka ad mı lazım :TÜRKİYE… Sevdamız gökyüzü kadardır sığmaz dehre . Bizim merhamet denen damarımız vardır , Muhammedi gülüşle nazarımız vardır… |