Adagio in B minor

Buzul Günlerin Sarkıtları


Hepimiz öyle yapmıyor muyuz?
Gözlerimizi kapatıp da
Harflerin notalarına basmıyor muyuz?
Hırçın sevdalarımıza nota verir gibi
Gırtlağımızı kirli iksirlerden temizler gibi



Cümlemin tam ortasında ufak bir çizik
Sayfamın tam ortasında bir yaralama bandı
Yine dinmiyor bu cümlenin hırçınlığı
Arzular bir kist taklidi yapıyor
Ömrümü karartabilir mi diye
Lakin renksiz bir ihtimalle


Re minör


Resmi Geçit Söylenceleri



Tiz başlarken bazı sabahlara
Yumuşak geçişlerle raks ederek
Konakladığımız siyahlardan sıyrılıp
Mimiklerimiz bazen mahcup
Çöküntülerimizi makyajla kapatıp
Cinnetlerimizin izlerini ustaca temizleyip
Bazen bir dolmuş şoförüne nefretle
Bazen bir dolmuş şoförüne sevgiyle
Bazen dirisinden bir klakson sonatı
Herkes sabırsız soluk alıp verilmelere bile
Sanki hiç beklememiş gibi sevdaları



A minör

Aylak Harfler



Bükümlü duygular tokası
Alice Sığıntılar Diyarında
Her şey şekerden – her şey pastadan
Yemeyin zehirli
Oltanın ucunda elma şekerli yalanlar
Açsanız yersiniz tabii
Sonra ekşisi bir mevsim çıkmaz rüyanızdan


O yüzden mi korkmuyoruz belirti-sislerden
Kapattıkları için yaralarımızı bilmeden



Allegro in B-flat major


Belirtisiz Sevgi Tamlamaları



Düş bazlı boyalar
Konçerto izli duvarlarım
Kısık sesle yazın
Yine bir jenerik akıyor karşı pencereden


Marla singer sakızları ağzımda eriyor
Portakallı kivili ananaslı elmalı
Balon yapıp patlatıyorum
Dudaklarımın kıyısında yapışıp kalıyor
Dilimle sıyırıyorum birikenleri
Ama benim hiç posterim olmadı
Uğruna miçoluk yapabileceğim bir gemicikte
Savurgan ve beceriksiz bir çilingirciyim ben
Kendi tutkularımın bile kapısını açamayacak kadar



C majör

Cenabet Bilgiler Atlası



Ayıp, Yorganın altında kocaman adam oldu
Evet her notanın cinsel bir ömrü var
Bu ömürlük notalardan geriye kalanlar
Ve ardına bile bakmadan kaçan korkak virgüller
Evet ne kadar haklısınız
Aklımızın ucundan bile geçmezdi
Manolya ile karanfilin zinası


Batıl aşklarımız görkemini yitirirken
Ne çabuk unutuyoruz tedavülden kalkan aldatmalarımızı

Kurumayan Sonatlar Halkası

Sona Kalan Düşe Kalır



İsraftır diye atmıyorum küflenmiş aşklarımı
Istıraplı bir sarkacın üstünde gidip geliyorum
ay döngüleri hep sirayet halinde yüreğime
Garip bir tampon bölgede oluyor tüm bu fragmanlar
Yine de bıkmadan
Yeniden yılmadan
Bulduğum her dişil imgeye
Doldurduğum bir iç geçmişimi bırakıyorum
Zafiyetsiz bir masalda yeniden işe başlar mıyım diye
Bu müzik tükenmeden…



Oktay Coşar