Rıhtımdaki Anılar
Rıhtımdaki Anılar
Yakamozlar çıkınca her zaman oradayım, Artık, varlık sebebim, rıhtımdaki anılar. Denizden gelen ışık, şiir yazdıran ayım, Kalem tutuş edebim, rıhtımdaki anılar. Meze yapıp sevdamı, kadeh kadeh içerim, Söndüremez hiç bir şey, alev dolu içerim. Sıra sıra şişeler; biri bitse açarım, Bardaktaki şarabım, rıhtımdaki anılar. Unutulur mu sandın; uçup gider mi sözler? Dudakların söylerdi, kulağım hâlâ özler. Şansımızı savurduk, acımadık ki bizler, Şimdi hepsi serabım, rıhtımdaki anılar. Taşlardan bir zar ördüm, kalbimin cepherine, Kimse gelip giremez, mühürlenmiş bir kere. Kilitledim üst üste, atıverdim derine, Şifrelenmiş cevabım, rıhtımdaki anılar. Eğer aşktan suçluysam, her idama kabulum, Ömür dediğin ne ki! Zaten sonu bir ölüm. Kalbim ne çok sevmişti, sen de bilirsin gülüm! Tek günahım, sevabım, rıhtımdaki anılar... 08.01.2018 Mehmet Semercio |
Ömür dediğin ne ki! Zaten sonu bir ölüm.
Kalbim ne çok sevmişti, sen de bilirsin gülüm!
Tek günahım, sevabım, rıhtımdaki anılar...
...çok güzeldi :)))kutlarım şairim..