Sessiz Kalabalık
Sessiz Kalabalık
Feryatları duymadın, hey Sessiz Kalabalık! Bu kadar haykırışlar karanlığında kaldı. Bu gidiş nereyedir, nereye bu yolculuk? Sanma ki çok mutluyuz, tüm dert meydanda kaldı. Başını çevirince kurtulduk mu sandın? Sen görmesen de, belâ bize ne kadar yakın! Affet! Ama, gerçekten kocaman bir aptalsın, Sanırsın ki kurtulduk, urgan boyunda kaldı. Olmasan da, biz bize hâliyle yeteriz de, Senin omuz verişin bir bambaşkaydı bizde. Hâller iyi diyemem, dünlerden beteriz de, Haydi kurtar masumu! Tek umut sende kaldı. Sessiz Kalabalık, gör be! Güzelim dünya yanıyor, ’Rika’ denen bir yosma, böyle gider sanıyor. Ama, Rika! Bilesin! Hesap sana da döner, Aha...yazdım şuraya, herşey zihinde kaldı. Elbet, biz de biliriz; bu işlerde bir iş var, Şu dünya sahnesinde, nefislere deneyiş var. Mahşer terazisine, heybeysiz de gidiş var, Cesetler de kala kala, renksiz kefende kaldı. 07.01.2017 Mehmet Semercio |